"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı bir kısım davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmesine ilişkin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince verilen hüküm, bir kısım davalı vekilince temyiz edilmiş, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince bir kısım davalı vekilinin temyiz isteminin kesinlik sınırı altında olduğundan HMK'nın 346/1 maddesince ek karar ile reddine karar verilmiş olup; işbu ek karar, bir kısım davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece kararın miktar itibarıyla kesin olduğundan bahisle bir kısım davalı vekilinin temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş ise de; 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı HMK’nın 341. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz kanun yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen HMK’nın 362. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden,
Bir kısım davalı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin 07.04.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki Mersin İli, Akdeniz İlçesi, Yanpar Mahallesi 154 ada 30 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-f maddesi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesine ve aynı Kanun’un 11/son maddesi uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile acele kamulaştırma bedeline faiz uygulanmaması, haciz şerhinin bedele yansıtılması ve vekalet ücreti yönlerinden hükmün düzeltilerek 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-)Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilen enerji iletim hatlarının her ikisinin de aynı kamu yararı kararı kapsamında yer aldığı ve onay merci tarafından verilen aynı kamulaştırma kararı ile irtifak haklarının kurulduğu anlaşıldığı halde, söz konusu irtifak alanlarının toplamı dikkate alınarak hesaplanacak tek değer düşüklüğü oranı üzerinden irtifak bedelinin belirlenmesi gerekirken, gerekçesi gösterilmeksizin 8.101,68 m² irtifak alanına sahip enerji iletim hattının diğerinden daha önce kurulduğu gözetilerek yapılan hesaplamayla eksik bedele hükmedilmesi,
2-)Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 16.02.2021 tarihli ara kararı ile 167.106,66 TLlik fark kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesine karar verildiği halde, aynı bedel için karar kesinleştiğinde davalılara ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına dair hüküm kurulması,
3-)Davalı ... tarafından Av. ...’a verilen vekaletname dosyada mevcut olduğu ve adı geçen davalı vekille temsil edildiği halde gerekçeli karar başlığında vekil isminin adı geçen davalı yönünden belirtilmemesi,
4-)Davalılardan ... tarafından Av. ...’a verilen vekaletnameye dosyada rastlanmadığı halde, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince yeniden esas hakkında kurulan hüküm ile temyiz başvurusu değerlendirme kararında adı geçen vekilin tüm davalıların vekili olarak gösterilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bir kısım davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 08.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.