"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı idare vekili Avukat gelmiş, davacılar vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2219 parsel sayılı taşınmazda hisse sahibi olan müvekkillerinin taşınmazının ... Genel Müdürlüğünce istimlak edildiğini, ... Genel Müdürlüğünün taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti için ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/696 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açtığını, ... Genel Müdürlüğünün bedeli ... Şubesine yatırdığını, 23.03.2018 tarihinde verilen karar ile mahkemeye başvurulduğunu davalı ... Şubesine yatırılan kamulaştırma bedelinin taraflarına ödenmesi için ...’den talimat yazılması istendiğini, davalı kurum BOTAŞ’ın 31.10.1990 tarilli 31/B şerhine dayalı irtifak hakkı sebebiyle ödeme yapılmaması hususunu önce sözlü daha sonra yazılı olarak belirtildiğini, davacıların kamulaştırma bedeline bir an önce kavuşmak için davalı ... lehine olan irtifak hakkından bedelsiz olarak devretmek zorunda kaldığını, konulan irtifak hakkına dayalı şerhin kamulaştırma bedeliyle ilgili olmamasına rağmen şerhin bu şekilde bedelsiz kaldırılmak zorunda kalındığını, 31.10.1990 tarihli v tarafından dava konusu taşınmaza işlenen 31/B şerhinden kaynaklı kamulaştırma bedelinin ödenmediğini bu nedenle belirlenecek bedelin davalı ... tahsili ile taraflarına verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın bedelinin 31.10.1990 tarihinde ... Bankası ... Şubesine yatırıldığını, sunulan kamulaştırma belgelerinde dekont ve yazışmaların mevcut olduğunu, kamulaştırmanın hukuka uygun olduğunu ve tebligatların yapıldığına dair noter evraklarının dilekçe ekinde sunduğunu, tüm bu sebeplerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; idare tarafından tesis edilen irtifak hakkı nedeniyle yapılan ödemenin ispatlanamadığını, taşınmazın ... tarafından kamulaştırılması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tahsil edilebilmesi için davacılar tarafından bedelsiz terk yapıldığını, bedelsiz terke mecbur bırakıldığını, yapılan kamulaştırma tebligatının dahi usulsüz olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu kök 670 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırmasına karar verildiğini, kamulaştırma bedelinin 31.10.1990 tarihli ve 19 No.lu makbuz ile ... Şubesi ... Bankasına depo edildiği, ancak yapılan kamulaştırma tebligatının usulüne uygun olmadığı, bununla birlikte davacıların davalı idareye ibraz ettikleri 27.04.2018 tarihli beyan dilekçeleri ile bedelsiz terk yaptıkları anlaşıldığından açılan davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacılar ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'un (2942 sayılı Kanun) 11 inci ve 4 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu (kök 670) parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 2219 parsel sayılı taşınmazın irtifak hakkına konu 2.831.00 m²lik kısmının doğalgaz boru hattı sebebiyle davalı idare tarafından 30.05.1990 tarihli kamu yararı kararı ile kamulaştırmasına karar verildiğini, kamulaştırma tarihindeki malikler adına düzenlenen kamulaştırma noter tebligatının usulüne uygun olmadığı anlaşılsa da, davacıların davalı idareye ibraz ettikleri 27.04.2018 tarihli beyan dilekçeleri ile BOTAŞ lehine kurulan irtifak hakkından bedelsiz terke muvafakat ettikleri anlaşıldığından açılan davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aleyhine temyiz olunan davalı idare yararına 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.