Logo

5. Hukuk Dairesi2022/9732 E. 2022/16959 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, arsa niteliğindeki taşınmazın değerinin belirlenmesinde usul ve yasaya uygun hareket edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının belirlenmemesi, imar durumu hususunda yeterli araştırma yapılmaması, düzenleme ortaklık payı konusundaki eksik inceleme ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmaz arasında yeterli karşılaştırma yapılmaması nedeniyle hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davacı idare ve davalı ... vekili ile katılma yoluyla davalı ... mirasçıları vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve davalı ... vekili ile katılma yoluyla davalı ... mirasçıları vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan delil ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Bartın İli, Ulus İlçesi, Derecik Mahallesi 106 ada 4 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; taşınmaz üzerindeki yapılara ise aynı Kanun'un 11/1-h maddesi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.

Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.

Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi, hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğunun ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulduktan sonra dava konusu taşınmaz ve içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden, dava konusu taşınmazın kadastral emsal taşınmazın ise imar parseli olduğu kabul edilerek, dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından % 35 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle hesap yapan rapor doğrultusunda eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re'sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,

Doğru görülmemiştir.

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz eden davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, aşağıda yazılı kalan temyize başvuru harcının davalı ...'dan alınmasına, 28.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.