"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesi ile davalı vekili Avukat ... gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2926 ve 3146 (eski 230 parsel) parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idarenin kıymet takdirinde belirlediği bedelin düşük olduğunu, gerçek bedelin yapılacak keşifle belirlenmesini, mağduriyetlerin giderilerek yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı idarede bırakılmasını talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.05.2016 tarihli ve 2015/282 Esas, 2016/368 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 23.05.2016 tarihli ve 2015/282 Esas, 2016/368 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu; arsa niteliğindeki ... Mahallesi 2926 parsel sayılı taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine; resmî birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek yapılara değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; dava konusu İshakpaşa Mahallesi 3146 parsel sayılı taşınmaza ise arazi olarak değer belirleyen rapor hüküm kurmaya elverişli olmadığı dosyadaki delil ve belgeler ile Belediye Başkanlığının cevabi yazısı gözönünde bulundurulduğunda arsa vasfında olduğu anlaşıldığından taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 07.11.2015 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği hâlde, mahkemece resen faiz hesaplanarak bankaya bloke yaptırılması doğru olmadığı gibi; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemenin idare lehine vekâlet ücretine hükmetmemesinin usulî kazanılmış hakka aykırı olduğunu, bozma öncesi kararla 262.276,95 TL bedel ödendiği ancak ödenen bedelden bahsedilmediğini, kamulaştırılan 2926 parselin kamulaşrtırma bedel tespit ve yol olarak terkininden bahsedilmediğini, faiz ilk kararla ödendiğinden son karar tarihine kadar faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, emsalin uygun olmadığını, taşınmazın arazi vasıflı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporlarının denetimden uzak, soyut, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bedelin çok düşük belirlendiğini, emsalin davaya konu taşınmazdan daha değersiz olduğunu, böylelikle uygun değerlendirme yapılmadığını, gerçek karşılığın alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir..
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2926 ve 3146 (eski 230 parsel) sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Mahkemece verilen ilk kararda tespit edilen bedele infazda tereddüt oluşturacak şekilde bozma öncesi bedel mahsup edilmeden derhâl ödeme hükmü kurulması ve 3146 parsel yönünden bedelin tamamına son karar tarihine kadar faiz işletilmesi doğru görülmemiştir.
5. İlk karar bozma ile ortadan kalktığı hâlde tescil hususunda yeniden hüküm kurulmaması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile,
a. Mahkeme kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2926 parsel sayılı davalıya ait taşınmazın 1.507,68 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile ifraz edilerek üzerinde mülkiyet hakkının davacı ... adına tapuya tescili ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 999 uncu maddesi gereğince davacı idare lehine adına yol olarak terkinine, kamulaştırma bedelinin 186.985,93 TL olarak tespitine, tespit edilen bedel bozma öncesi faizi ile birlikte deo edildiğinden tahsilde tekarrür olmamak kaydıyla 07.11.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 23.05.2016 tarihine kadar işleyen yasal faizi ile birlikte davacı idareden alınarak davalıya ödenmesine" cümlesinin yazılmasına,
b. Mahkeme kararının 3 numaralı bendinde bulunan "tapuya tescili ve yol olarak terki bakımından daha önce kesin olarak karar verildiği ve tapuda işlem yapıldığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "tapuya tescili ile 4721 sayılı Kanun'un 999 uncu maddesi gereğince davacı idare lehine yol olarak terkinine," cümlesinin yazılmasına,
c. Mahkeme kararının 4 numaralı bendinde bulunan "123.054,15" sayısının hükümden çıkarılarak yerine "bozma öncesi belirlenen bedel mahsup edilerek fark bedel olan 59.854,30 TL" ibaresinin yazılmasına,
d. Mahkeme kararının 6 numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine "Tespit edilen bedel bozma öncesi faizi ile birlikte deo edildiğinden tahsilde tekarrür olmamak kaydıyla bozma öncesi belirlenen 63199,85 TL bedele 07.11.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 23.05.2016 tarihine kadar bozma sonrası fark bedel olan 59.854,30 TL'ye 07.11.2015 tarihinden son karar tarihi olan 21.12.2021 tarihine kadar işleyen yasal faizi ile birlikte davacı idareden alınarak davalıya ödenmesine" cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı taraftan alınmasına,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.