Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10040 E. 2024/3909 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalı arasında kamulaştırılan taşınmazlardaki irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında, bedelin tespit yöntemi ve miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca net gelir yöntemiyle belirlenen kamulaştırma bedelinin tespitinde ve irtifak hakkı karşılığı değer düşüklüğü oranının belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/265 Esas, 2023/605 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

İlk kararı istinaf etmeyen tarafın aleyhine bir durum oluşmadıkça kararı temyiz etme hakkı bulunmadığından davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekillince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, ..., ... 138 ada 172, 213 ve 254 parsel sayılı taşınmazlarda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedellerinin tespitine ve davalı tarafa ödenmesine irtifak haklarının davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, 138 ada 213 parsel sayılı taşınmaz açısından bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, münavebe hesaplamasının hatalı olduğunu, %10 değer kaybı belirlenmesi, %4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanması ve %20 objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu, 138 ada 172 parsel ve 138 ada 254 parsel sayılı taşınmazlar açısından bilirkişi raporu incelendiğinde, bu taşınmazların kuru tarım arazisi olarak değerlendirmesine rağmen münavebede su isteği yüksek ürünler seçilmesinin hatalı olduğunu, münavebeye esas alınan ürünlerin fiyatı yükseltmeye yönelik olduğunu, %15 değer kaybı, %5 kapitalizasyon faiz oranı ve %10 objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Alanya İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2018 yılı verilerine göre münavebeye esas alınan ürünlerin ilçede bulunan taşınmazlar için ekilmesi mutat olan ürünler olduğu, Alanya İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2018 yılı verilerinin kullanıldığı, resmi verilere uygun münavebe tablosu hazırlandığı anlaşıldığından, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin yerinde görülmediğini, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yerleşik kararları uyarınca sulu tarım arazilerinde uygulanması gereken kapitalizasyon faizinin % 4 oranında, kuru tarım arazilerinde ise % 5 oranında alınması gerektiği, bilirkişi heyetince sulu arazi vasfında kabul edilen 138 ada 213 parsel sayılı taşınmazın net gelir yöntemine göre değeri tespit edilirken % 4 oranında, kuru tarım arazisi olarak kabul edilen 138 ada 172 ve 254 parsel sayılı taşınmazların net gelir yöntemine göre değerleri tespit edilirken % 5 kapitalizasyon faizin uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davacı idare vekilinin belirtilen hususlarda ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı; ancak 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının kısmen iptaline karar verilmiş olup kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiği, bu sebeple kamulaştırma bedelinin tespit edilen fark kısmının derhal ödenmesine karar verilmesi gerekirken fark bedelin karar kesinleştiğinde ödenmesine dair yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün derhal ödemeye ilişkin kısmının düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Antalya ili, ..., ... 138 ada 172, 254 ve 213 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesine ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığı tespit edilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A.Davalı Vekilinin Temyizi Yönünden;

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

B.Davacı İdare Vekilinin Temyizi Yönünden;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davalıdan 2.107,84 TL temyize başvurma harcının alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.