"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1741 Esas, 2023/1880 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/697 Esas, 2023/242 Karar
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacılardan ... için hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; davacı ... yönünden davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılardan ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden ...'nun murisi ...un 12/76, ...'nun murisi...nun 16/76 hisse oranında malik olduğu ...Mahallesi 441 parsel sayılı taşınmazın toplam 26.555,91 m²lik kısmının orman vasfında olduğu gerekçesi ile tapusunun iptaline ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verildiğini, kararın 04.10.2016 tarihinde kesinleştiğini, taşınmazın haksız olarak elden çıkması nedeniyle Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/415 Esas sayılı dosyasında açılan davada müvekkillerinin taşınmazın hissedarlarından olan murisleri Tevfik Uslu'dan intikal eden miras hisselerine karşılık tazminata hükmedilmiş ise de, müvekkillerine murisleri Selahattin Uslu ve...dan intikal eden hisselerine karşılık gelen zararın tazmini amacıyla açılan bir dava ve verilen bir karar bulunmadığını ileri sürerek belirlenecek tazminatın iptal kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü ve zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açıldığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacıların Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/415 Esas sayılı dosyasında taşınmazdaki tüm hisselerine yönelik olarak tazminat talep ettiklerini ve tazminatların hüküm altına alındığını, kesin hüküm bulunduğunu, belirsiz alacak davası açılamayacağını savunarak davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminattan sorumluluklarının bulunmadığını, hükme esas bilirkişi raporunun bilimsellikten uzak olduğunu, davacıların davaya konu taşınmazla ilgili daha önce dava açıp tazminatlarını aldıklarını, kesin hüküm itirazlarının dikkate alınmadığını beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın niteliği dikkate alındığında, arsa olarak değerlendirilmesinin ve aynı taşınmazla ilgili diğer hissedarların açmış olduğu aynı mahiyetteki dava sonucunda Yargıtay incelemesinden geçerek tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarih itibarıyla belirlenen ve kesinleşen metrekare değeri üzerinden (Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 15.02.2022 tarihli ve 2020/8589 Esas, 2022/2201 Karar) ile belirlenen tazminat miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı ve eldeki davada dava konusunun ise davacı ... yönünden taşınmazda hisse sahibi olan murisi Selahattin Uslu'dan intikal eden miras payına ilişkin olduğu, dolayısıyla mahkemece davaya devam edilerek belirtilen murislerden intikal eden paylar yönünden karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fırkası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesi.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu...Mahallesi 441 parsel sayılı taşınmazın Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan dava sonucunda Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/429 Esas, 2016/143 Karar sayılı kararı ile 26.555,91 m²lik kısmının orman olduğu gerekçesiyle tapusunun iptaline ve orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 04.10.2016 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 09.09.2022 tarihlerinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3. Yapılan incelemede; arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bedel belirleyen, diğer hissedarların açmış olduğu aynı mahiyetteki dava sonucunda Dairemizin 15.02.2022 tarihli ve 2020/8589 Esas, 2022/2201 Karar sayılı ilamı ile denetimden geçmek suretiyle kesinleşen bedel esas alınarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, eldeki davada dava konusunun, davacı ... yönünden, taşınmazda hisse sahibi olan murisi Selahattin Uslu'dan intikal eden miras payına ilişkin olup, davacı tarafın daha önce kesinleşen dosyada muris Tevfik Uslu ‘dan gelen hisse karşılığını aldığı anlaşılmakla mükerrer ödemeye neden olacak bir husus bulunmadığından işin esasına girilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Hazine vekilinin davacı ...’ya ilişkin Temyizi Yönünden temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalı Hazine vekilinin davacı ...'ya ilişkin Temyizi Yönünden yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.