Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10229 E. 2024/2707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan sulu tarım arazisinin bedelinin tespiti ve tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza uygulanan kapitalizasyon faiz oranı, objektif değer artış oranı ve değer azalışı oranının uygun olduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararları gözetilerek davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3274 Esas, 2023/2475 Karar

KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Turgutlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/480 Esas, 2022/20 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak,davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili ve davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, Turgutlu ilçesi, 11. ... Mahallesi, 62 ada 21 parsel ( ifrazen 62 ada 153 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele kamulaştırma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedele davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitim tarihi olan 23.09.2019 tarihinden karar tarihi olan 14.01.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalıya derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ve davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın net geliri esas alınarak yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun denetlenemediğini, net gelir hesabı yapılırken ürün veriminde son 5 yıla ilişkin ürün ortalamasının alınması gerektiğini, ayrıca ürün fiyatının, ürünün toptan satış fiyatı olması gerektiğini, üretim giderlerinin neler olduğunun kalem kalem açıklanması gerekirken açıklanmadığını, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında alınmasının hatalı olduğunu, sulu tarım arazilerinde sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığının da tespit edilmesi gerektiğini, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, % 50 oranında uygulanan objektif değer artışı oranının yerinde olmadığını, kısmi kamulaştırma nedeniyle arta kalan alanda değer azalışından söz edilemeyeceğini, arta kalan kısım için % 40 oranında uygulanan değer azalışının kabulünün mümkün olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının yerinde olmadığını, kamulaştırma bedelinin verilen kesin süre içerisinde depo edilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olup hükme esas alınan bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğunu, hesaplama yapılırken münavebeye esas alınan ürünlerin ekonomik değerinin çok düşük olduğunu, ürün verim miktarının düşük, üretim masraflarının ise yüksek alınmasının doğru olmadığını, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının hakkaniyete aykırı olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin tespiti gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın bilirkişi raporuna yansıyan nitelikleri itibarıyla sulu tarım arazisi vasfına uygun olarak değerlendirme yapılması, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz yönünden % 4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanmasının, taşınmazın konumu, yüzölçümü, bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ve gelişmişlik durumu dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına objektif değer artış oranı ilave edilmesi gerektiğinin düşünülmesinin ve taşınmazın kullanım amacı, yüz ölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında, kamulaştırmadan arta kalan alanda değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporunun yerinde olduğu; ancak arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer tespitinde münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınması doğru olmadığı gibi brüt gelirin 1/3'ü oranından da az olmaması gerektiğinin gözetilmesi gerektiği, bu itibarla, münavebeye esas alınan buğday ve d.mısır ürünü için maliyet cetvelinde belirtilen üretim giderinin uygun olduğu, bu ürünler açısından üretim giderinin brüt gelirin 1/3'ü yerine, maliyet cetvelinde yer alan üretim giderine itibar edilmesi gerektiği, öte yandan, 2019 yılı Turgutlu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü maliyet cetvelinde yer alan sofralık domates ve pamuk ürünlerinin üretim giderinin brüt gelirin % 50 sine yakın olduğu, bu ürünler için ise brüt gelirin 1/3'ü brüt gider olarak alınmak suretiyle kamulaştırma bedelinin yeniden hesaplanması gerektiği, yeniden yapılan hesaplama sonucu toplam kamulaştırma bedelinin 261.793,87 TL olacağı, tespit olunan 18.653,24 TL fark kamulaştırma bedelinin davacı idarece depo edildiği gerekçesiyle, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; net gelir metoduna göre yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, münavebeye esas alınan ürünlerin hatalı seçildiğini, hesaplama yapılırken ürün verim miktarının ve ürün satış bedelinin yüksek, üretim masraflarının ise düşük alınmasının doğru olmadığını, % 50 olarak belirlenen objektif değer artış oranının kabulünün mümkün olmadığını, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik durumu ve konumu ile ülke düzeyindeki müstakil tarım arazilerinin ortalama büyüklüğü dikkate alındığında, tarımsal işletme bütünlüğü ve verimliliği etkilenmeyeceğinden, herhangi bir değer kaybı olmayacağını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüş; kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında uygulanan değer azalışı oranının uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.