"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/11 Esas, 2022/251 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/564 Esas, 2019/346 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, Akdeniz ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 6 parsel (ifrazla 101 ada 97 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, taşınmaz için tespit edilen bedel ile acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedel arasında fahiş fark olduğunu, emsal alınan taşınmazın farklı bir konumda, dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, fark kamulaştırma bedeline ilişkin faiz hükmünün hatalı kurulduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan yapının yıpranmaya ilişkin değerlendirme raporunun hazırlanmadığını, kamulaştırmadan arta kalan kısımda imar kaybı nedeniyle meydana gelen değer azalışının hesaplanmadığını, taşınmazın imar yoluna bakan kısmına davacı idare tarafından en az beş metre yüksekliğinde üst geçit yapılması nedeniyle önünün tamamen kapandığını, bu gerekçeyle oluşan değer azalışının hesaplanması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Tarsus Belediye Başkanlığının resmi yazısına göre taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde bulunduğu, dava konusu taşınmaz arsa vasfında olduğundan değerinin emsal taşınmaz metoduna göre tespit edildiği, taşınmaz için tespit edilen bedelin Dairece aynı bölgeden belirlenen bedeller yönünden bir miktar düşük kaldığı kanaatine varıldığı, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazın %80'i değerinde kabul edilmesi halinde hakkaniyetli bir sonuca ulaşılacağı düşünülerek, yeniden hesaplanan metrekare birim fiyatı ve toplam kamulaştırma bedeli doğrultusunda fark bedelin depo ettirildiği, kamulaştırmadan arta kalan kısıma ilişkin değer düşüklüğü verilmemesinin yerinde olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan bedelin derhal ödenmesi, faiz başlangıç tarihinin 06.02.2019 olarak belirlenmesi ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca müvekkil idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca metrekare birim bedelinden düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmaması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Mersin ili, Akdeniz ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 6 parsel (ifrazla 101 ada 97 parsel) sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerinde bulunan yapılara aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek; ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.