Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10233 E. 2024/2705 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın arsa mı yoksa arazi mi olduğu ve buna göre belirlenecek bedelin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazın dosyadaki bilgi ve belgelere göre imar planı kapsamında bulunmadığı, yerleşim yeri dışında olduğu ve belediye hizmetlerinden faydalanmadığı anlaşıldığından arazi niteliğinde olduğu, dolayısıyla arazinin değerinin 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelirine göre tespit edilmesi gerekirken, arsa kabul edilerek emsal karşılaştırmasıyla değer biçilmesi hatalı bulunarak bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/944 Esas, 2023/1558 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/163 Esas, 2023/48 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Aliağa ilçesi, ... Mahallesi, 228 parsel sayılı taşınmazın 15.615,81 m2lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarece teklif edilen bedelin çok düşük olduğunu, acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin de düşük olup kabul edilemeyeceğini, davaya konu taşınmazın arsa vasfında olduğunu savunarak taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan ... Belediyesinin yazı cevabı dikkate alındığında, davaya konu taşınmazın arsa niteliğinde kabul edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte arsa vasfında kabul edilse bile bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, değerlendirmeye esas alınan emsal taşınmazın Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığını, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hatalı değerlendirmeler içeren bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, değerlendirmeye esas alınan emsal taşınmazın Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığını, kısmi kamulaştırma nedeniyle kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışı meydana geldiğini, buna rağmen değer azalışı hesabı yapılmamış olmasının doğru olmadığını, taşınmaz üzerindeki yapıların bedelinin de eksik ve hatalı hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın ... Belediye Başkanlığının yazı cevabına, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgu Uygulaması üzerinden yapılan incelemeye ve alınan bilirkişi raporu ekindeki fotoğraflara göre arsa vasfında sayılmasının doğru olduğu, taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, bahse konu İzmir ili, Aliağa ilçesi, Aliağa Mahallesi 1330 ada 24 ( eski 625 parsel) parsel sayılı taşınmazın dava konusu taşınmaza emsal alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, her iki taşınmazın kadastral parsel olması nedeniyle düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmamasının da doğru olduğu; taşınmaz üzerinde bulunan yapı ve ağaçlara değer biçilmesinde, kamulaştırmadan arta kalan kısmın yüzölçümü ve kullanım imkanı nazara alındığında ayrıca değer kaybına hükmedilmemesinde, kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesine ve dört ay içerisinde sonuçlandırılmayan davada karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Yargıtay tarafından benimsenen Bakanlar Kurulunun 28.02.1983 tarihli ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca taşınmazın arsa sayılabilmesi için imar planı içerisinde iskan sahası olarak ayrılmış bulunması, imar planı dışında ise belediye mücavir alan sınırları içinde kalıp meskun yerler arasında bulunması ve belediye hizmetlerinden yararlanması gerekmektedir.

3. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı kapsamında olmadığı, 1/25000 ölçekli çevre düzenleme planına göre taşınmazın bir kısmının tarım alanı ve otoyol olarak planlı alanda, küçük bir kısmının ise 2. ve 3. derece yeraltı sıcak su kaynağı koruma alanı içerisinde kaldığı, yerleşim alanı dışında olup belediyenin hizmetlerinden faydalanmadığı anlaşıldığından, arsa niteliğinde kabulü mümkün değildir.

4. Bu durumda, arazi niteliğindeki davaya konu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelirine göre değerinin tespit edilmesi gerekirken; taşınmazı arsa niteliğinde kabul edip emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle değer biçen geçersiz rapora göre hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.