"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/685 Esas, 2023/834 Karar
DAVA TARİHİ: 29.09.2017
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/168 Esas, 2023/34 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiş.
Davacılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.05.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacılar vekili Avukat ... gelmiş, davalı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, Derebağırtan mevkii 359 parsel sayılı taşınmazın 07.11.1970 tarihinde kadasto tespitinin yapıldığını, bu tespite itiraz edilmesi üzerine toplanan 13 Numaralı Tapulama Komisyonunun itirazı değerlendirdiği, kararda 359 parselin 7992 m²lik kısmında herhangi bir değişiklik olmayıp sadece malikinin ... oğlu ...olarak düzenlendiğini, karar aleyhine dava açılmadığından kararın kesinlik kazandığını, 14.06.1973 tarihli ve 1051 yevmiye numaralı satış işlemi ile 359 parselin 7.992 m² alanlı olarak müvekkillerinin kök murisi Mustafa oğlu ... tarafından satın alındığını, taşınmazın ...'e satışından 2 yıl sonra, 359 parsel için taraflardan hiçbir itiraz ya da talep olmadığı halde Tapulama Komisyonunun yeniden yetkisiz olarak 18.08.1975 tarihinde toplandığını ve önceki komisyon kararına ek karar olarak "... tarafından daha önce istimlak edilen ancak zuhulen düşülmeyen kısmın tenzili ile 777 m²sinin yol olarak terkinine" karar verildiğini belirterek davalı idarenin kamulaştırmasız el atma eylemi nedeniyle oluşan zararlarının tazminini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece herhangi bir kamulaştırma işlemi bulunmadığından davanın usulden ve esastan reddinin gerekeceğini, taşınmazdan herhangi bir yol geçirilmiş ise il ya da ilçe belediye başkanlıklarından tazminat talep edilmesi gerektiğini belirterek mevzuata aykırı taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumet itirazlarının olduğunu, herhangi bir yol yapımı faaliyetinin gerçekleşmediğini, el atma tarihindeki niteliğine göre değerlendirme yapılması gerektiğini, davanın usulen ve esastan reddi gerektiğini, nispi vekâlet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının murisi tarafından dava konusu taşınmazdaki 777 m²lik yol olan yerin kendi bölümünden düşülmesini istediği ve bu hususta dava açmayacağını belirterek Tapu Sicil Müdürlüğüne muvafakatname verdiği, bunun üzerine Tapu Sicil Müdürlüğünce parselin belirlenerek ek karar ile tescil edildiği, alınan bilirkişi raporunda davacının murisi tarafından özel parselasyon ile kök taşınmazın büyük kısmının satıldığının rapor edildiği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesine göre davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı idarenin istinaf dilekçesindeki itirazları ile sınırlı inceleme yapılması gerektiğini, davalı idarenin özel parselasyona ilişkin istinaf itirazı olmadığını, alınan raporda özel parselasyon olmadığının belirtildiğini, tapulama komisyonu kararının usulsüz olduğunu, yola terk muvafakatinin tapuda yapılmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyadaki belgelerden ve bilirkişi raporundan; dava konusu taşınmazın tamamı tapuda ... oğlu ...adına 7.992 m² yüzölçümü ile kayıtlı iken taşınmazın 14.06.1973 tarihinde davacıların kök murisi ...'e satış gördüğü ve muris adına tescil edildiği, taşınmaz maliki ... tarafından adına kayıtlı taşınmazın hisseli parselasyon yapılmak ve muhtelif tarihlerde hisseli parselasyonda yerleri belirlemek suretiyle hisseli olarak muhtelif kişilere satış yapıldığı ve bir kısım hissesi uhdesinde iken taşınmaz maliki murisin 26.06.1975 tarihinde... Tapulama Müdürlüğünde şahit huzurunda tanzim edilen 26.06.1975 tarihli muvafakat zaptı ile dava konusu taşınmaz içerisinde bırakılmış olan karayolları istimlak sahasına ait 777 m²lik mahallin kendi uhdesindeki hissesinden ve 7.992 m² olarak kabul edilen mahrecinden düşülmek suretiyle satmış olduğu, diğer vatandaşların hisselerine herhangi bir halel (herhangi bir şey) gelmemek şartı ile taşınmazın alanının düzeltilmesini talep ve buna muvafakat ettiği, akabinde bu talebi doğrultusunda işlem yapıldığı anlaşılmıştır.
3. 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinde yer alan “İmar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, ... saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerle, özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatı ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez” hükmü gereğince davacılar murisinin resmi işlemle kamuya terk ettiği ve fiilen de yol olarak kullanılan taşınmaza ilişkin davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.