"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/586 Esas, 2022/577 Karar
I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR
A. Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.09.2022 Tarihli ve 2022/1 Esas, 2022/660 Karar Sayılı Kararı
Somut olayda, davalı icra dairesinin yetkisine itiraz etmediğinden artık icra dairesinin yetkisinin kesinleştiği kabul edilmeli ise de, bu durum o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceği, davalı borçlunun açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine de itiraz hakkı bulunduğu, taraflarının yerleşim yerinin takip tarihi de dahil İstanbul olduğu, davaya konu olayın gerçekleştiği yerin de istanbul olduğu dosyada da davalının süresinde usulünce mahkemenin yetkisine itiraz ettiği, davanın genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açılmayıp yetkisiz bir mahkemede açıldığı ve seçim hakkı kendisine geçen davalının yetki itirazının kabulüne karar verildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
B. İstanbul 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.12.2022 Tarihli ve 2022/586 Esas, 2022/577 Karar Sayılı Kararı
Davalı vekili vasinin ikamet adresinin .../... olduğu iddiasına dayalı olarak yetkisizlik itirazında bulunduğu, yetkili mahkeme belirlenirken davalı asilin ikamet adresi itibariyle yetki hususunun değerlendirilmesi gerektiği, dosya kapsamında yapılan incelemede davalı asilin davanın açıldığı tarihte Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunduğu, cezaevine girmeden önceki adresinin ve dava tarihindeki mernis adresinin .../... olduğu, dosya kapağına ekli Antalya 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/798 Esas, 2021/776 Karar sayılı ilamı ile hükümlü olduğu belirtilen davalının kısıtlandığı ve karar içeriğinde adresinin ".../..." olduğu, yine vasinin adresi itibariyle yetki itirazının da usulüne uygun yetki itirazı olmadığı, usulüne uygun yetki itirazı olmadan verilen yetkisizlik kararının doğru olmadığı, usulüne uygun kabul edilse dahi dava açıldığı tarihte davalı asilin cezaevinde hükümlü olduğu ve cezaevine girmeden önceki adresinin Muratpaşa/Antalya olduğu, davaya konu trafik kazasının da Küçükçekmece ilçesinde meydana geldiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
II. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
B. İlgili Hukuk
1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.
2. 6100 sayılı Kanun’un “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6 ncı maddesi şöyledir:
" Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."
3. 6100 sayılı Kanun’un “Sözleşmeden doğan davalarda yetki” başlıklı 10 uncu maddesinin şöyledir: "Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir."
4. 6100 sayılı Kanun’un “Haksız fiilden doğan davalarda yetki” başlıklı 16 ncı maddesi şöyledir: "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir."
5. 6100 sayılı Kanun'un "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19 uncu maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkrası şöyledir:
"(2)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz."
"(3)Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir."
"(4)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir."
6. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) "İfa yeri" başlıklı 89 uncu maddesi şöyledir.
"Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir.
Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.
Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir."
C. Değerlendirme
1. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de 2004 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin yollaması ile 6100 sayılı Kanun'un genel hükümlerine göre belirlenecektir. 6100 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Yine aynı Kanun’un 16 ncı maddesine göre ise haksız fiilden doğan uyuşmazlıklarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi icra dairesi de yetkilidir. Aynı Kanun’un 10 uncu maddesine göre ise sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, 6098 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
2. Dosya kapsamından, davalının Antalya 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.06.2021 tarihli ve 2021/798 Esas, 2021/776 Karar sayılı kararı ile hükümlünün yerleşim yeri adresinin Muratpaşa/Antalya olduğunun tespit edildiği, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 407 nci maddesi gereğince kısıtlandığı ve kendisine vasi atandığı anlaşılmıştır.
3.Somut olayda, davalının araca çarpması neticesinde meydana gelen maddi hasarlı kazada oluşan ve alacaklı sigorta şirketince ödenen hasar tazminatının tahsil edilemeyen kısmının rücuen tahsili talepli icra takibi başlatıldığı, borçlu vasi vekilinin takibe, borca ve alacağın tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
4. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
5. Somut olayda, davacının alacağının tahsili için Antalya Genel İcra Dairesine takip başlatıldığı, davalı tarafın takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, böylelikle icra dairesinin yetkisinin kesinleştiği, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesinin o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmeyeceği açıktır. Davacının yerleşim yerinin Ataşehir/İstanbul, davalının cezaevine girmeden önceki son yerleşim yerinin ise Muratpaşa/Antalya olduğu, kazanın .../... meydana geldiği, davalı vasi vekilinin cevap dilekçesinde davalı kısıtlının, Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunduğu, vasisinin ikamet adresi ise Beşiktaş İstanbul olduğunu belirtilerek yetki itirazında bulunulduğu, davalı vasi vekilinin usulüne uygun yetki itirazında bulunmadığı anlaşıldığından, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
III. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.