Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10324 E. 2024/2949 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin bozmaya uygun karar verdiği, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak verilen kararla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/460 Esas, 2023/438 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, ... Mahallesi 253 ada 64 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tescili talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; idarece 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinde belirtilen uzlaşma prosedürü yerine getirilmeden dava açıldığını, dava şartı yokluğundan davanın reddini, davadan önce davacı idarenin taşınmaza acele el koymak amacıyla 2942 sayılı Kanun'un 27 nci maddesine göre İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/49 Değişik İş sayılı dosyası ile görülmekte olan davanın henüz karara çıkmadığını, mahallinde yapılacak keşifle taşınmazın ve üzerindeki bina ile muhdesatların gerçek değerinin tespit edilmesi gerektiğini, öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesini, dava konusu taşınmaza ve üzerindeki bina, yapı vs muhdesat bedellerinin tespitine ve tespit edilen bedeller toplamının müvekkili adına bankaya yatırılmasına karar verilmesini, vekalet ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.01.2019 tarihli ve 2016/508 Esas, 2019/7 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 18.11.2020 tarihli ve 2019/1881 Esas, 2020/1500 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı; taşınmazın üzerinde bulunan işyerinin dava tarihi itibarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan yapı birim maliyetleri cetveline göre belirlenecek değerine hükmedilmesi ve binanın yapım tarihi ve yapılan tadilatın niteliği belirlenip buna göre yıpranma payı indirilmesi gerekirken %1 yıpranma payı indirilerek ayrıca objektif değer artışı eklenmesi suretiyle fazlaya karar verilmesi, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubuyla bakiye bedele 29.04.2017 tarihinden 08.01.2019 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde faiz hükmü kurulması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediğinden bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza bitişik taşınmazlar için 42.500,00 TL/m² ve 46.500,00 TL/m² bedel takdir edildiğini, taşınmaz bedelinin düşük belirlendiğini, binada bozma kararı sonrası yıpranma oranının yüksek alındığını, binada yapılan tadilat bedelinin ilave edilmesi gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine.

11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.