"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/458 Esas, 2023/194 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar vermiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiş.
Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.04.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davalı vekili Avukat ... Hüseyin Çiftçi ve ihbar olunan ... vekili Avukat ... gelmiş, temyiz eden davalı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu... Mahallesi 110 parsel sayılı taşınmaza usulüne uygun kamulaştırılmaksızın davalı idarece mezarlık alanı olarak fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek kamu alacakları için uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın mezarlık olduğunu ve 09.01.2017 tarih ve 272 yevmiye ile tescil edildiğini, dava konusu yerin mülkiyetinin Güngören Belediye Başkanlığına ait olduğunu ve husumetin buraya yöneltilmesi gerektiğini, görev, zamanaşımı ve husumet itirazının olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli ve 2019/218 Esas, 2021/15 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli ve 2019/218 Esas, 2021/15 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.12.2021 tarihli ve 2021/1062 Esas, 2021/1904 Karar sayılı kararı ile davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesi 16.12.2021 tarihli ve 2021/1062 Esas, 2021/1904 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 tarihli ve 30988 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7201 sayılı Kanun'un 5., 6. ve 7. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek madde 3 ve geçici 15 inci maddesi ile 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 tarihli ve 31516 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7327 sayılı Kanun'un 20 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un Ek 3 üncü maddesine eklenen hüküm gereği açıklanan yöntemle kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedelin tespiti için rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz itirazında bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; husumetin Güngören Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiği, 2942 sayılı Kanun'un (2942 sayılı Kanun) 17 nci maddesi gereğince davacılar murisine karşı açılan davada bizzat gelerek kamulaştırmaya itirazı olmadığını beyan ettiği ve davacıların kamulaştırmadan haberdar oldukları halde kararın kesinleştiği 1975 yılından bu yana dava açmadıkları için kötüniyetli oldukları gibi hak düşürücü sürenin geçtiğini, değerlendirme tarihinin 1975 yılı olması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsallerin uygun olmadığı, hatalı ve eksik inceleme ile belirlenen metrekare birim fiyatının çok yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi, Ek 3 üncü, Geçici 15 inci ve Geçici 17 nci maddeleri.
5. Anayasa Mahkemesinin 28.07.2023 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 04.05.2023 tarihli ve 2019/93 Esas, 2020/87 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 tarihli, 30988 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ile eklenen Geçici 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “…ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak…” ibaresi 28.07.2023 tarihli ve 32262 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 04.05.2023 tarihli ve 2019/93 Esas, 2023/87 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
3. Bu durumda Kanun'un yürürlük tarihinden önce açılan eldeki davada; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alınarak dava tarihinin esas alınması gerekir. Temyiz edenin sıfatı ve belirlenen toplam bedel itibarıyla dava konusu taşınmazın 6745 sayılı Kanunun 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 12 nci maddesi uyarınca emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesi bozmayı gerektirdiği gibi,
4. Kabule göre de; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesi yöntem itibari ile yasa hükümlerine uygundur. Ancak 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde olup 3194 sayılı İmar Kanun'un (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesi gereği düzenleme ortaklık payı kesilmiş taşınmazlar ile evvelce herhangi bir nedenle veya isim altında kamu hizmetleri için ayrılan yerlerde kullanılmak üzere bedelsiz olarak kesinti yapılan ve bu suretle uygulama imar planında yerini alan taşınmazlar imar parseli olarak kabul edilir. Dosya içindeki Güngören Belediye Başkanlığının 22.10.2019 tarihli cevabi yazılarına göre 195 ada 6 parsel sayılı kök parselin yol ve kamuya terki yapılan imar parseli olduğu, diğer emsallerin de imar planı gereği uygulama görerek imar parseli niteliğinde olduğu ama düzenleme ortaklık payı kesilmediği yine dava konusu taşınmazın kadastro tespiti ile oluşan kadastral parsel olduğu belirtildiğinden emsal olarak incelenen kıyasi emsallerin kat irtifaklı bağımsız bölüm satışları olduğu da gözetildiğinde emsallerin imar parseli olabileceği ve bu hususta detaylı inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, emsallerin imar parseli olmaları halinde dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı tespit edilerek belirlenen oranda düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle metrekare birim fiyatının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme Kararının BOZULMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.