"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/220 Esas, 2023/153 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Malatya ili, ..., ... 408 ada 100 parsel sayılı taşınmaz üzerinden davalı ... tarafından yol geçirildiğini, halen bu şekilde kullanıldığını, taşınmazın imar planında yol olarak görüldüğünü, yol yapımı esnasında taşınmazın kamulaştırmaya tabi tutulmadığını, bedelinin ödenmediğini, davacıların yaptıkları araştırma sonunda olaylardan haberdar olduğunu, davalı Belediyeye yaptıkları başvrununu sonuçsuz kaldığını belirterek davaya konu taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedelinin belirlenerek davacılara ödenmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın imar planında yol olarak planlandığını, davacının ileri sürdüğü iddiaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu edilen talebin zaman aşımına uğradığını, bu yönüyle davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 02.07.2014 tarihli ve 2012/130 Esas, 2014/899 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 02.07.2014 tarihli ve 2012/130 Esas 2014/899 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın el atma tarihindeki vasfı belirlendikten sonra buna göre değerlendirme yapılması gerekirken, eksik incelemeyle taşınmazın dava tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle arsa kabul edilerek hüküm kurulması, kabule göre de emsal karşılaştırmasının yöntemine uygun yapılmaması doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 27.05.2016 tarihli ve 2015/620 Esas, 2016/932 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dairemizin denetiminden geçen Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/733 Esas, 2017/428 Karar sayılı dosyasındaki 433 ada 185 parsel sayılı, merkeze ve vilayet konağına 100-150 metre mesafede olan taşınmaza 674,59 TL değer biçildiği hâlde, merkeze ve vilayet konağına 180 metre mesafede olan dava konusu taşınmaza 12.280,26 TL değer biçen raporun hükme esas alınması doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin 07.05.2019 tarihli ve 2018/316 Esas, 2019/381 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne kamulaştırmasız el atılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin 07.05.2019 tarihli ve 2018/316 Esas, 2019/381 Karar sayılı kararına karşı davalı idare vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda dava konusu taşınmazın 3/4 payına sahip diğer paydaşlarınca Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1194 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma davası açıldığı beyan edildiğinden, bu dosyada tespit edilen m² birim bedelinin güçlü delil teşkil edebileceği gözetilerek, belirtilen dosya getirtilerek bilirkişi kurulundan ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar
Mahkemenin 26.02.2021 tarihli ve 2020/172 Esas, 2021/173 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne kamulaştırmasız el atılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
G. Dördüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin 26.02.2021 tarihli ve 2020/172 Esas, 2021/173 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmaz kadastral, emsal alınan taşınmaz ise imar parseli kabul edildiği hâlde, emsal incelemesi sonucu bulunan bedelden düzenleme ortaklık payı indirilmesi gerekirken, düzenleme ortaklık payı oranı ilave edilmek suretiyle değer biçilmesi nedeniyle rapor inandırıcı görülmediğinden mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
H. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Beşinci Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; ıslah miktarı gözetildiğinde kısmen kabulüne karar verildiği halde davalı ... lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını, emsal karşılaştırmasının usulüne uygun yapılmadığını, karşılaştırma tablosunun hatalı olduğunu, emsalin uygun emsal olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin ve hesaplanacak ecrimisilin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.
3. 18.01.2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 30.11.2023 tarihli ve 2023/101 Esas, 2023/207 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarına ilişkin olarak 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin kinci fıkrasında düzenlenen "Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır." hükmü Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiğinden davacılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup temyiz itirazları yerinde değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesi,
28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.