"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/153 Esas, 2020/354 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle...Mahallesi 6087 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için davacı idare tarafından teklif edilen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın 1.980 TL/m² birim bedeli üzerinden devrinin 2942 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesi uyarınca Encümen kararıyla uygun görüldüğünü, çevredeki taşınmazlara ilişkin satış bedelleri incelendiğinde belirlenen bu bedelin uygun olduğunun görüleceğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.04.2016 tarihli ve 2015/101 Esas, 2016/219 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 05.04.2016 tarihli ve 2015/101 Esas, 2016/219 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; aynı bölgeden intikal eden ve Dairemizin 2017/18995 Esas, 2017/19255 Esas ve 2017/18940 Esas sayılı kararları ile denetimden geçen Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/317 Esas, 2016/53 Karar; 2015/320 Esas, 2016/46 Karar, ve 2015/319 Esas, 2016/52 Karar sayılı dava dosyalarında Haziran 2015 değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaz ile aynı konumda ve birbirine yakın olup aynı amaçla kamulaştırılan benzer nitelikteki 6068, 6070 ve 6078 parsel sayılı taşınmazların metrekaresine 1.886,00 TL/m² değer biçildiği gözetildiğinde, dava konusu taşınmaz ile aynı konumda bulunan bu taşınmazlar için tespit edilen metrekare birim değeri üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için tespit edilen bedel ile kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen bedel arasında fahiş fark olduğunu, taşınmazın geometrik şekli, büyüklüğü, derinliği ve yapı yaklaşma mesafeleri değerlendirildiğinde imar durumu kısıtlı olup, yol olarak kullanıldığı için yapılaşmaya uygun olmadığını ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçelerinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın konumu itibarıyla kıymetli bir bölgede yer aldığını, her somut olay kendi içinde değerlendirilerek, her taşınmaz için ayrı ayrı değer belirlenmesi gerektiğini, Yargıtay bozma kararında yakındaki diğer taşınmazların emsal gösterilerek daha düşük bir metrekare birim bedeli üzerinden davanın kabul edilmesi gerektiğinin gerekçesinin açıklanmadığını, dosyaya sundukları emsal taşınmazların değerlendirmeye alınmadığını, faize ilişkin hükmün hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin (8) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
14.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.