"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/665 Esas, 2023/763 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mut 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/892 Esas, 2021/19 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, Mut ilçesi, ... Mahallesi 283 ada 39 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumca alınan kamulaştırma kararı kapsamında kamulaştırma yapılması amacıyla müvekkilleri davalılara kamulaştırma bedeli teklif edildiğini, yapılan teklifin çok düşük olduğunu, bu nedenle müvekkilleri davalılar tarafından kabul edilmediğini, taşınmazın gerçek değerinin teklif edilmediğini, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın m² bedelinin 51,51 TL olarak hesaplandığını, bu bedelin kabul edilemeyeceğini, münavebe desenine itirazlarının bulunduğunu, dava konusu taşınmazın yol çalışmaları bittikten sonra arta kalan yerlerinin karayoluna cepheli parseller olacağından, arta kalan yerde değer düşüklüğü yerine değer artışı olacağını, bilirkişi heyetinin değer azalışı yerine değer artışı yaparak hesaplama yapması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda kamulaştırmadan arta kalan 283 ada 38 no'lu parselde %60 değer kaybı olacağının rapor edildiğini; ancak mahkemece kamulaştırma bedeline arta kalan alandaki %60 değer kaybı eklenmek sureti ile hesap edilen toplam kamulaştırma bedeline hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan alanda meydana gelen değer azalış oranının %50'yi geçmesi halinde, davalıya %50 değer azalışı ile yetinip yetinmeyeceği sorularak, yetinmeyeceğini bildirir ise davacı idareye arta kalan alanın tamamını kamulaştırıp kamulaştırmayacağı sorulmak sureti ile şayet idarece arta kalan kısmın kamulaştırılması talep edilir ise arta kalan alanın tamamının kamulaştırılmasına karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde kabulü ile münavebe ürünü olarak yeşil fasulye, güzlük biber ve buğday ürünleri münavebe hesabına alınarak m²sinin 51,21 TL olarak kabul edilmesinin hukuka uygun olduğu, ancak arta kalan 518 m²lik kısmın kamulaştırılmasına taraflar rıza gösterdiğinden bu kısmın %100 bedelinin davalıya verilerek tamamının kamulaştırılması ve kamulaştırma bedelinin netice olarak 106.645,78 TL üzerinden kabulü gerektiği belirtilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın m² bedelinin 51,51 TL olduğunun kabul edilemeyeceğini, münavebe desenine itirazlarının bulunduğunu, dava konusu taşınmazın yol çalışmaları bittikten sonra arta kalan yerlerinin karayoluna cepheli parseller olacağından, arta kalan yerde değer düşüklüğü yerine değer artışı olacağını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek kararı temyiz etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalılar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Mersin ili, Mut ilçesi, ... Mahallesi 283 ada 39 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.
4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi de yerindedir.
5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.