"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/226 Esas, 2023/738 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/92 Esas, 2020/148 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ...Mahallesi 142 ada 3 (ifrazla 18) ve 13 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, münavebeye alınan ürünlerin verim ve fiyat verilerinin yüksek, maliyetlerinin düşük alındığını, taşınmaz için tespit edilen kapitalizasyon faiz oranının düşük olduğunu, yöre gerçeklerini yansıtmadığını, alınması gereken kapitalizasyon faiz oranının en az %8-9 olması gerektiğini, kıymet takdir komisyonu raporunda tespit edilen bedelin derhal ödenmesine karar verilmişse de ödenmesine karar verilen tutarda hata yapıldığını, yargılamanın uzamasına müvekkili idare sebebiyet vermediği hâlde kamulaştırma bedeline faiz uygulanmasının doğru olmadığını, müvekkili idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kurum tarafından kamulaştırma bedelinin yüksek olduğuna ilişkin istinaf talebinde bulunulmuş ise de dava tarihi olan 2019 yılına ait İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü gelir ve maliyet tabloları incelendiğinde bedel tespitine ilişkin alınan rapora göre kamulaştırma bedelinin düşük belirlendiği, arta kalan alana da değer kaybı verilmediği görülmüş olup tüm bu değerlendirmelerin davacı kurum lehine olduğu, Dairece verilen emsal kararlarda da aynı birim değerin kabul edildiği anlaşıldığından davacının istinaf talebinin yerinde görülmediği, dava konusu 142 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ipotek şerhi olup bu hususta ipoteğin kamulaştırma bedeline yansıtılması yolunda hüküm kurulmamış ise de karardan sonra gönderilen tapu kaydında ipotek kaydının silinerek kamulaştırma tescil kararının tapuya şerh verildiği görülmekle bu hususuna kaldırma sebebi yapılmadığı, tespit olunan kamulaştırma bedelinin tamamının kararın kesinleşmesi beklenmeksizin derhal davalı hak sahiplerine yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin hüküm kurulması gerekirken bedelin bir kısmının kararla birlikte ödendiği, kalan kısmının vadeli hesapta depo edildiği, bu husus kararı istinaf eden davacı idare lehine olup davalı taraf istinafa gelmediğinden eleştiri konusu yapılmakla yetinildiği, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin kararlılık kazanan içtihatları karşısında istisnai durumlar hariç kapitalizasyon faiz oranının kuru tarım arazilerinde %5, sulu tarım arazilerinde ise %4 olarak alınmasının isabetli olduğu, tüm kamulaştırma bedelinin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davalı hak sahibine ödenmesi gerektiğinden kıymet takdir raporunun üzerindeki bir bedelin davalıya ödenmesine yönelik itirazın da yersiz olduğu, kamulaştırma bedeline uygulanan yasal faiz 2942 sayılı Kanun'un 10 ucu maddesinde açıkça düzenlenmekle yasal faiz işletilmesine yönelik itirazın da yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ...Mahallesi 142 ada 13 ve 18 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.