"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/414 Esas, 2020/205 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;...köyü, 102 ada 28 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan kısmının bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarece yapılan bedel tespitinin doğru olmadığını, yapılan araştırma sonucunda taşınmazın arsa olduğunun anlaşılabileceğini, objektif değer artırıcı unsurun yüksek belirlenmesi ve kapitalizasyon faiz oranının % 3 uygulanması gerektiğini, taşınmazın değerli bir konumda olduğunu beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.04.2016 tarihli ve 2015/610 Esas, 2016/280 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespitine, taşınmazın kamulaştırılan ve bedeline hükmedilen kısmının tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre fındık ürününün 2015 yılı kg ortalama satış fiyatının 13,00 TL olmasına rağmen yazılı şekilde 14,50 TL alınması neticesi fazlaya hükmedilmesi doğru olmadığı gibi 28.04.2018 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun ile ... 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre alınan harçlardan muaf hale geldiğinden ve 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, raporu kabul etmediklerini, taşınmazın 14.810,64 m²sinin kamulaştırma alanında kaldığını, 86,26 m² eksik hesaplama yapıldığını, fen bilirkişisinden yeniden rapor alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Kocaali İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre fındığın kg satış fiyatının ortalama 15,00 TL, Sakarya Ticaret Borsası verilerine göre ise satış fiyatının ortalama 15,50 TL olduğunu, taşınmazın arsa vasfında bulunduğunu, verimin düşük alındığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı ve objektif değer artışı oranının düşük belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedelinin mükerrer ödemeye mahal vermeyecek şekilde derhal ödenmesine ve hüküm altına alınan bedele ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
5. Hüküm altına alınan bedelden, ilk karar ile hüküm altına alınmış olan bedelin mahsubu ile bulunan toplam 120.641,81 TL fark bedelin, ilgili bankadan çekilmişse, çekildiği tarihte varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, çekilmemişse varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerekirken, işbu bedelin yazılı şekilde idareye iadesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinin çıkartılması, yerine “Dava konusu...köyü 102 ada 28 parsel sayılı 21.514,77 m²lik taşınmazın fen bilirkişisinin 10.02.2016 havale tarihli raporunda krokide (A) harfi ile gösterilen 14.730,38 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin 749.629,04 TL olarak tespitine, tespit edilen bedelden ilk karar ile hüküm altına alınmış olan 870.270,85 TL bedelin mahsubu ile fark 120.641,81 TL bedelin ilgili bankadan çekilmişse, çekildiği tarihte varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, çekilmemişse varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye iadesine, ilk karar gereği ödeme yapılmamış ise 749.629,04 TL bedelin mükerrer ödemeye mahal verilmeyecek şekilde ödenmesi için ilgili bankaya müzekkere yazılmasına, işbu bedele 07.12.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 29.04.2016 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, ödeme yapılırken taşınmazın tapu kayındaki haciz/ipotek vb. şerhlerinin bedele yansıtılmasına,” paragrafının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan 427.80 TL başvurma harcı ile 2.107,80 TL temyize başvurma harcının alınmasına,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.