Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1050 E. 2023/7497 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın değerinin gelir metoduna göre tespitinde isabetsizlik bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yasal niteliklere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, ayrıca davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/213 Esas, 2022/204 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/897 Esas, 2020/461 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Siirt ili, ... ilçesi, ... köyü 102 ada 378 nolu parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin kıymet takdir raporu ile belirlenen kısmının derhal, fark bedelin 3'er aylık vadeli mevduat hesabında nemalandırılarak karar kesinleştiğinde tapu kaydındaki pay oranı ve veraset ilamındaki payları oranında davalılar-hak sahiplerine ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmaz baraj gölü sahasında kaldığından tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare istinaf dilekçesinde özetle; lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, bilirkişi raporlarında verim miktarları ve ürün fiyatlarının yüksek, üretim masrafları ile kapitalizasyon faiz oranı düşük alınarak dava konusu taşınmazın metrekare bedelinin suni olarak yükseltildiğini, çevrede ekilmesi mutat ürünlerin tespit edilerek tek bir yıla ait veriler üzerinden değerlendirme yapmak yerine son beş yıla ait verilerin kullanılması gerektiğini, kamulaştırma yapılacağının duyulduğu durumlarda üretici tarafından bitki deseninin değiştirilebildiğini, yörede yaygın olarak yetiştirilen ve genelde münavebeye alınan ürünler yerine, yörede yaygın olarak yetiştirilmeyen ürünlerin dikkate alınmasının hatalı olduğunu, objektif değer artışı uygulanmaması gerektiğini, mahkemece 9.889 TL'nin iadesine karar verilmesi gerekirken iade edilecek bedelde hata yapıldığını ileri sürmüştür.

2. Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; domates biber, patlıcan, buğday münavebesi yapılması gerektiğini, tel örgü bedeli hesaplanmasına rağmen tel çit bedelinin hesaplanmadığını, objektif değer artışı oranının düşük belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının %4 yerine %5 alındığını, kıymet takdiri ile mahkemece tespit edilen bedel farkına kararın kesinleşme tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken karar tarihine kadar faiz işletildiğini ileri sürmüşlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metoduna göre değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi, taşınmazın vasfına, konum ve niteliklerine, aynı bölgeden intikal eden dava dosyalarına göre bilirkişi kurulunca belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının ve dava konusu taşınmaz için belirlenen m² birim fiyatının uygun ve resmi verilerle uyumlu olduğu, belirtilen nedenlerle hükme esas alınan bilirkişi raporunun yasal niteliklere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu; davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı; buna karşın davacı idareye iade edilecek miktar ve faize ilişkin hükümler yönünden istinaf başvurularının kısmen kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Siirt ili, ... ilçesi, ... köyü 102 ada 378 nolu parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.

6.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.