"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/820 Esas, 2023/182 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile tapudan yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare ve bir kısım davalı vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde;...Mahallesi 149 ada 50 parsel sayılı taşınmazın 25.174,99 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından tapuda hissedar müvekkili hakkında...Mahallesi 149 ada 50 parsel sayılı taşınmazın bir kısmı için Kuzey Marmara Otoyolu proje güzergahı kapsamında yol inşaat ve emniyet sahası içinde kaldığından bahisle acele kamulaştırma davası açıldığını; ancak acele kamulaştırma dosyasında takdir edilen bedelin eksik ve gerçeği yansıtmadığını, kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen bedelin piyasa rayiçleri göz önüne alındığında oldukça düşük kaldığını, kamulaştırmadan arta kalan kısım üzerinde davalı müvekkilinin kullanma ve yararlanma hakkı büyük ölçüde kısıtlandığından arta kalan kısım için değer düşüklüğü miktarı hesaplanarak kamulaştırma bedeline ilave edilmesi gerektiğini belirterek belirlenecek kamulaştırma bedeline dava tarihinden itibaren Anayasa'nın 46 ncı maddesi hükmü gereği kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanmak suretiyle işlemiş faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu...Mahallesi 149 ada 50 parsel sayılı taşınmaz için kamulaştırma bedelinin tespiti ile idare adına yol olarak tescili akabinde terkini talebi ile dava açıldığını, dava konusu taşınmaz hakkında acele el koyma kararı verilmesi talepli Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/49 Değişik İş dosyası ile dava açılarak tespit yaptırıldığını, yapılan tespit sonucu belirlenen bedelin gerçek değerin çok altında olduğunu, dava konusu taşınmazın rezerv yapı alanı olarak belirlendiğini ve en çok pirim yapan alanda bulunduğunu, bu bölgedeki arazilerin kıymetinin arttığını, yargılama aşamasında yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile müvekkiline kamulaştırma sebebiyle uğradığı gerçek zararın ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Davalı ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; tamamı kamulaştırılan taşınmaz üzerinde inşaî unsurlar ve ağaçlar mevcut iken acele el koyma dosyasında tüm unsurların görmezden gelindiğini, yargılama sırasında bu unsurların değerlendirilmesini ve gerçek değeri üzerinden hesaplanıp kamulaştırma bedeline dahil edilmesi gerektiğini, davacı idarenin belirlediği değeri kabul etmediklerini ve gerçek değerin çok altında olduğunu, kısmi kamulaştırma sebebiyle arta kalan kısmın bütünlüğünün bozulduğunu, hem yüzölçümü hem de geometrik yapısıyla çok ciddi oranda değer kaybı oluştuğunu, kullanımının mümkün olmadığını, arta kalan kısımda oluşan değer kaybının en az %50 olarak tespit edilerek kamulaştırma bedeline eklenmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın tarla değil arsa vasfında olduğunu, dava konusu taşınmazın çok kıymetli bir bölgede olduğunu, dava konusu taşınmazda yapılan işlemlerin mal sahibinin tasarruf hakkını engellediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları ile diğer itiraz ve beyan hakları saklı kalmak kaydıyla davanın değerlendirme tarihinin 2018 yılı olduğu gözetilerek tespit edilen bedellerin Anayasa'nın 46 ncı maddesinde ifade edildiği şekilde kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiziyle taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
4. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerindeki kamulaştırmaya itirazlarının olmadığını ancak acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin çok düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın bölgede meydana gelen imar değişikliği ve toplu değerlendirme çerçevesinde arsa emsallerle karşılaştırılarak değerlendirilmesi gerektiğini, bölgenin tarım karakterini yitirdiğini, kanal, havaalanı, yerleşim değişikliği ve geniş ulaşım alt yapı bantlarında kaldığından fiyatların yükseldiğini belirterek Arnavutköy ilçesinde son 5 yılda yapılan doğrudan ve ihale ile satış dosyalarının Hazineden, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından ve Arnavutköy Belediye Başkanlığından getirtilmesini, emsal taleplerinde arsa satışlarının da tapudan istenmesini diğer hakları saklı kalarak talep etmiştir.
5. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda hissedar olduğunu, taşınmazın davacı idare tarafından acele olarak kamulaştırıldığını ve akabinde eldeki kamulaştırma bedelinin tespiti davasının açıldığını, taşınmazın yerleşim alanı içerisinde Yassıören Mahallesinde olduğunu ve son yıllarda yapılan yatırımlarla oldukça geliştiğini ve değerlendiğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin rezerv alanı olarak ilan edildiğini bu nedenle yeni şehir kurulması ve yüzbinlerce insanın bu bölgeye yerleşip istihdam edildiği hesap edildiğinde kamulaştırılan alanın kat kat değerleneceğinin aşikar olduğunu, taşınmaz için belirlenen bedelin çok düşük kaldığını belirterek dava konusu taşınmazın değerinin çevrede oluşturacağı olumlu değişime ve rant değerlerine uygun olarak belirlenerek tarafına ödenmesini talep etmiştir.
6. Davalı ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın paylı malikleri olduğunu, söz konusu taşınmazın kamulaştırılmasına karar verildiğini, Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/49 Değişik İş dosyası ile acele kamulaştırmaya tabi tutulduğunu, davacı idare ve acele kamulaştırma dosyasında belirlenen değerin çok düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın çok değerli bir konuma sahip olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu gölgenin rezerv alanı ilan edildiğini, İstanbul'un en hızlı gelişen ilçesi olan Arnavutköy'de, ana yolun ve mega projelerin yanı başında bulunduğu bir mevkide bulunduğundan arsa niteliğinde değerlendirilmesi ve buna göre fiyat hesaplanması gerektiğini belirterek dava konusu taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesi ile objektif değer artırıcı nitelikleri göz önüne alınarak dava tarihine göre uyarlanmasıyla değerinin tespitine, dava tarihiden itibaren 4 aylık süre geçmesi halinde tespit edilen bedele 2942 sayılı Kanun ile belirlenen faizin işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
7. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/49 Değişik İş sayılı acele kamulaştırma dosyası ile belirlenen bedelin çok düşük olduğunu ve kabul etmediklerini, dava konusu taşınmazın rezerv yapı alanı olarak ilan edildiğini ve çok değerli bir bölgede olduğundan arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısımdaki değer kaybının değişik iş dosyasında herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin çok düşük gösterildiğini ve kabul etmediklerini, dava konusu taşınmazda müvekkilinin tasarruf hakkının acele kamulaştırma itibarıyla engellendiği ve mülkiyet hakkını tam olarak kullanamadığı hususları da dikkate alınarak kamu alacakları için uygulanan en yüksel faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla dosyada keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra tespit edilecek kamulaştırma bedelinin acele kamulaştırma tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte müvekkiline hissesi oranında ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
8. Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin dava konusu taşınmazdaki hisselerini toplam 310.000,00 TL bedelle satın aldığını, davacı kurum tarafından Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/49 Değişik İş sayılı dosyası ile acele kamulaştırma nedeniyle el koyma davası açıldığını, acele kamulaştırma nedeniyle el koyma davasından alınan bilirkişi raporunda eksik ve hatalı inceleme sonucunda rapor düzenlendiğini, bu nedenle huzurdaki davada yeniden bilirkişi değer tespit raporu alınması gerektiğini belirterek kamulaştırma bedelinin değerinin tespiti amacıyla bilirkişi değer tespit raporu alınmasına, hesaplanacak kamulaştırma değeri üzerinden acele kamulaştırma nedeniyle el koyma davasında hükmedilen ve teslim alınan bedelin tanzim edilerek bakiye kısmın müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
9. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin hissedarı olduğu dava konusu taşınmazın Kuzey Marmara Otoyolu bağlantı yolları proje güzergahında kaldığı gerekçesiyle davacı kurum tarafından Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/49 Değişik İş sayılı dosyası ile acele kamulaştırma işlemine konu edildiğini, dava konusu taşınmazın değerinin tespiti konusunda yeterli araştırma yapılmadığını, belirlenen bedellerin çok düşük olduğunu ve kabul etmediklerini, davacı idare tarafından düzenlenen kıymet takdir raporunda değer tespiti yapılırken 2017 yılına göre değerlendirme yapıldığını; ancak dava tarihinin 2018 yılı Ekim ayı olduğundan bedel tespit edilirken dava tarihinin esas alınması gerektiğini, dava konusu taşınmazın rezerv yapı alanı olarak belirlendiğini ve bu tarihten itibaren arsa niteliğinde olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin son derece kıymetli bir yer olduğunu belirterek taşınmazın gerçek değerinin dava tarihi itibarıyla tespiti ile dava tarihinden itibaren Anayasa'nın 46 ncı maddesinde ifade edildiği şekilde yasal faizden az olmamak kaydıyla kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizleriyle birlikte müvekkiline hissesi oranında ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
10. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; tamamı kamulaştırılan taşınmaz üzerinde inşai unsurlar ve ağaçların mevcut olduğunu; ancak acele kamulaştırma davasında tüm unsurların görmezden gelindiğini, dava konusu taşınmazın değerinin tespiti konusunda yeterli araştırma yapılmadığını, davacı idarenin belirlediği değeri kabul etmediklerini, bu bedellerin gerçek değerin çok altında olduğunu, bedel tespit edilirken dava tarihinin esas alınması gerektiğini, kısmi kamulaştırma sebebiyle arta kalan kısmın bütünlüğünün bozulduğunu ve ciddi oranda değer kaybı oluştuğunu, dava konusu taşınmazın rezerv yapı alanı ilan edildiğini, Kuzey Marmara bağlantı yolları kapsamında kamulaştırıldığını ve büyük oranda tamamlanmış olan 3. Havaalanı projesi, 3. Köprü ve Kanal İstanbul'la aynı alan içerisinde olduğunu, dava konusu taşınmazın çok değerli konumda olduğunu ve arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları ile itiraz ve beyan hakları saklı kalmak kaydıyla tespit edilen bedellerin Anayasa'nın 46 ncı madddesinde ifade edildiği şekilde kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizleriyle birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
11. Davalı ... Karayel cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz maliklerinden olduğunu, aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, taşınmazın ne kadar kısmının kamulaştırıldığını bilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
12. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu taşınmaz hissedarlarından olduğunu, acele kamulaştırma kararı talepli açılan tespit dosyasındaki belirlenen bedelin çok düşük olduğunu, kamulaştırılan alanın Kuzey Marmara otoyolunda, 3. Havaalanına yakın, Kanal İstanbul projesine yakın konumuyla İstanbul'un en kıymetli en fazla değerlenen taşınmazları arasında olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın gerçek rayiç bedelinin tespit edilmesine, müvekkilinin hissesine düşen bedelin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
13. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için acele kamulaştırma dosyasında belirlenen değerin çok düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın sağlık, eğitim, ulaşım ve altyapı hizmetlerine sahip olduğunu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sınırları içerisinde olduğunu, değişik iş dosyasında tespit edilen bedelin müvekkilinin mülkiyet hakkını ortadan kaldırdığını belirterek fazlaya ilişkin tüm talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla tespit edilecek kamulaştırma bedelinin acele kamulaştırma tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte müvekkiline hissesi oranında ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
14. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda hissedar olduğunu, davacının açtığı davayı kabul etmediğini, kendi hissesinin tamamının kamulaştırma alanı içinde kaldığını, yapılacak keşif sonrası alınan bilirkişi raporu ile kamulaştırma bedelinin belirlenmesini istediğini belirterek mağduriyetinin giderilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
15. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazdaki hissesini 13.10.2016 tarihinde 100.000,00 TL karşılığında satın aldığını, dava konusu taşınmazla ilgili Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/49 Değişik İş sayılı dosyası ile dava açılarak tespit yaptırıldığını, dava konusu taşınmazın mevkii ve konumu, ana yerleşim mahallelerine, ana yola ve tali yola olan mesafesi, belediye hizmetlerinden yararlanma imkanının bulunması ve Kanal İstanbul projesi ile 3. Havaalanına yakınlığı gözetilerek arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek dava konusu taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesine, acele kamulaştırma nedeniyle el koyma davasında hükmedilen ve teslim alınan bedelin tanzim edilmesine, kalan bakiye kısmının dava tarihinden itibaren 2942 sayılı Kanun'da belirlenen faizin işletilip tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
16. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar hakkında acele el koyma kararı verilmesi talepli olarak Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/49 Değişik İş sayılı dosyası ile dava açılarak tespit yaptırıldığını, tespit edilen değerin gerçek değer olmayıp ön ödeme niteliğinde olduğunu, Mahkemece belirlenen değerin çok düşük olduğunu ve kabul etmediğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmazın gerçek rayiç değerinin tespit edilmesine, bu bedel üzerinden lehine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.06.2021 tarihli ve 2018/656 Esas, 2021/375 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2021 tarihli ve 2021/2053 Esas, 2021/2322 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı; tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için verilen yasal süreler içerisinde bedel depo edilmediğinden davanın reddine karar verilmiş ise de davacı idare vekilinin temyiz dilekçesi ekinde sunulan banka dekontuna göre idarenin karar tarihinden sonra 22.06.2022 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, taraflara davanın esası hakkındaki beyanları sorularak ve usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip dosyada mevcut bilirkişi kurulu raporları denetlenmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden, Mahkemece verilen karar davacı idare vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda, bozma sebebi nazara alınarak sair hususlar incelenmeksizin bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın kuru tarım arazisi olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %5 alınması gerektiğini, objektif değer artış oranının yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin taşınmazın gerçek değerinden hesaplanmadığını, eski tarihli bedelle taşınmaza el konulduğunu, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava tarihine göre taşınmaz bedeli hesaplanmış ve davacı idarenin süresinde yatırmaması sebebiyle müvekkillerinin alacağının enflasyon karşısında yok olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin geçen zamanda 15 kat arttığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın reddinin hukuka aykırı olduğunun düşünülmesi halinde ise karar tarihine en yakın tarihte bilirkişi raporu alınarak kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
4. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun enflasyon karşısında güncelliğini yitirdiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini aksi taktirde taşınmazın gerçek değerini yansıtacak şekilde bilirkişi raporu alınmasını talep ederek kararın bozulmasını istemiştir.
5. Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaz bedelinin düşük belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranlarının uygun olmadığını, arta kalan alanda değer azalışı verilmesi gerektiğini, Anayasa Mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda yüksek düzeylere çıkan enflasyonun da gözetilerek taşınmaz bedelinin belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaz bedelinin dava tarihine göre hesaplanmasının kabul edilemeyeceğini, idarenin kamulaştırma bedelini geç yatırması sebebiyle tespit edilen bedelin enflasyon oranları karşısında değer kaybettiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi taktirde 2022 tarihi itibarıyla yeniden değerleme yapılması gerektiğini, kabule göre de bedelin düşük olduğunu, kıymet takdir raporunda dahi kapitalizasyon faiz oranının % 2 olarak belirlendiği gözetilmeden hükme esas raporda %4 alınmasının uygun olmadığını, arta kalan alandaki değer düşüklüğünün dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
7. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu; ayrıca tespit edilen bedelin enflasyon karşısında değer kaybettiğini, kamulaştırma bedeline kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
8. Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun üzerinden üç yıl geçtiğini halen aynı bedele hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun 2942 sayılı Kanun’un 11 inci madde hükümlerine uygun olmadığını, arta kalan alanda meydana gelen değer azalışının gözetilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın davalılara ait hisselerin tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, bir kısım davalı vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; bozma sonrası İlk Derece Mahkemesinin 08.03.2023 tarihli duruşmasında davalılar vekillerinin davanın reddine karar verilmesi yönünde beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2. Bir kısım davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davalılardan aşağıda yazılı kalan temyize başvurma harçlarının alınmasına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde ilgililere iadesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.