"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/179 Esas, 2023/177 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı idare vekili asıl dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... köyü ... parsel sayılı taşınmazın 4.148,00 m²lik kısmının 2942 sayılı Kanun uyarınca bedelinin Mahkemece tespit edilmesi ve taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
2. Birleştirilen dosyada davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... köyü ... parsel sayılı taşınmazın 5.710,01 m²lik kısmının 2942 sayılı Kanun uyarınca bedelinin Mahkemece tespit edilmesi ve taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili asıl ve birleştirilen davanın cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kamu yararına uygun tesciline muvafakat ettiklerini ancak takdir edilen bedelin düşük olduğunu, söz konusu arsanın İzmir-Ankara yoluna cepheli, bütün imkânlardan azami derecede yararlanan ve çok faal bir yerde olduğunu, bugün haricen satıldığında 900.000,00 TL edecek durumda olduğunu, kiraya verildiğinde 500.00 m²lik bölüm için 6.000,00 teklif veren otobüs ve tır satıcılarının olduğunu, taşınmazın gerçek değeri üzerinden kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19.09.2011 tarihli ve 2010/576 Esas, 2011/505 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın 4.148,00 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın 4.148,00 m²lik kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 19.09.2011 tarihli ve 2010/576 Esas, 2011/505 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu; nazım imar planı içerisinde bulunmasına karşın plandaki konumu itibarıyla dava konusu taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek değerlendirme yapılıp buna göre bedel belirlenmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 09.04.2013 tarihli ve 2012/84 Esas, 2013/167 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın 4.148,00 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın 4.148,00 m²lik kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 09.04.2013 tarihli ve 2012/84 Esas, 2013/167 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın konumu, ulaşım imkanlarının iyi olması, yerleşim yerlerine yakınlığı dikkate alındığında taşınmazın değerinde %300 objektif artışa neden olabileceği düşünülmeden %200 oranında objektif artış uygulayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi, kabule göre de; bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmaza %200 objektif artış uygulanması öngörülmüştür. Buna göre yapılacak hesaplamada dava konusu taşınmazın bulunan ...,30 TL/m² fiyatına %200 objektif artışlı değeri eklenmesi gerekirken, taşınmazın bulunan ...,30 TL/m² değerinin 2 katı alınarak hatalı hesaplama yapılıp eksik kamulaştırma bedelinin hesaplanması ve 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme gereğince dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden hükmün bozulması karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin 05.10.2017 tarihli ve 2015/99 Esas, 2017/540 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın 4.148,00 m² ve 5.710,01 m²lik kısımlarının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin 05.10.2017 tarihli ve 2015/99 Esas, 2017/540 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3. Dairemizin bozma kararına karşı süresi içinde davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4. Dairemizce karar düzeltme talebinin kabulü ile asıl davada mahkemece verilen karar davalılar vekilinin temyizi üzerine kapatılan Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 16.....2014 tarihli ve 2014/6623 Esas, 18387 Karar sayılı karar ile bozulmuş ise de kapitalizasyon faiz oranının % 3 olarak kabulü hususunun bozmaya konu edilmediği, bu nedenle bu hususta davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeksizin kapitalizasyon faizinin asıl ve birleştirilen davalar yönünden % 6 olarak kabulü ile metrekare bedellerinin eksik tespiti, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü ve geometrik durumu dikkate alındığında bu bölümde değer azalışı olmayacağının düşünülmemesi, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, davacılardan ... yerine dava dışı Mezahat Onmuş adının yazılı olması, kapatılan Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin bozma kararında davanın dört aylık sürenin bittiği tarihten itibaren yasal faiz uygulanmasına ilişkin bozma yapıldığı halde faize ilişkin hüküm kurulmaması doğru olmadığı gibi; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve 7139 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının % 3 alınmasının hatalı olduğunu, objektif değer artış oranının yüksek belirlendiğini, kalan kısımda değer artışı oluşacağını ve idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yargıtay içtihatlarına uygun bedel tespit edilmediğini, faizin hatalı işletildiğini, kıymet takdir raporunun çok altında değer tespit edildiğini, iade edilecek bedellere faiz işletilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Davacı idare tarafından fazla bloke edilen bedelin, davalı tarafa ödeme yapılmamış ise davacı kuruma iadesine, şayet davalı tarafa ödeme yapılmış ise bankadan çekilmesine kadar işlemiş nemaları ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı idareye verilmesine hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
4. Mahkemece verilen hüküm Dairemiz bozma kararı ile ortadan kalktığından yeniden tescil hükmü kurulmaması hatalıdır.
5. Asıl ve birleştirilen davada faiz başlangıç ve bitiş tarihlerinin hatalı uygulanması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının;
a) (A) harfli bendinin (2) numaralı alt bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine '' Davacı idare tarafından asıl davada fazla bloke edilen 196.988,52 TL bedelin, davalılara ödeme yapılmamış ise davacı kuruma iadesine, şayet davalı tarafa ödeme yapılmış ise bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş nemaları ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı idareye verilmesine'' cümlesinin yazılmasına,
b) (A) harfli bendinin (3) numaralı alt bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine ''İzmir ili, ... ilçesi, ... köyü, ... parsel sayılı taşınmazın 4.148,00 m² yüzölçümlü kısmının tapu kaydının iptali ile ... lehine tapudan yol olarak terkinine, " cümlesinin yazılmasına,
c) (A) harfli bendinin (4) numaralı alt bendinden yer alan '' karar tarihi'' kelimelerinin çıkarılmasına, yerine '' ilk karar tarihi olan 19.09.2011'' tarihi ibaresinin yazılmasına,
d) (B) harfli bendinin (2) numaralı alt bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine '' Davacı idare tarafından birleştirilen davada fazla bloke edilen 298.136,66 TL bedelin, davalılara ödeme yapılmamış ise davacı kuruma iadesine, şayet davalı tarafa ödeme yapılmış ise bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş nemaları ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı idareye verilmesine'' cümlesinin yazılmasına,
e) (B) harfli bendinin (3) numaralı alt bendinin hükümden çıkarılmasına yerine '' İzmir ili, ... ilçesi, ... köyü ... parsel sayılı taşınmazın 5.710,01 m² yüzölçümlü kısmının tapu kaydının iptali ile ... lehine tapudan yol olarak terkinine, " cümlesinin yazılmasına,
f) (B) harfli bendinin (4) numaralı alt bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine "Tespit edilen kamulaştırma bedeli olan 272.864,34 TL'nin 156.968,17 TL'lik kısmına 17.06.2012 tarihinden ilk karar tarihli olan ....11.2013 tarihine kadar, bakiye kalan 115.894,17 TL'lik kısmına ise 17.06.2012 tarihinden son karar tarihi olan 13.06.2023 tarihine kadar işletilecek faizin davalı kurumdan alınarak davacılara verilmesine, " cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.