Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10672 E. 2024/3279 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptal kararının kesinleştiği tarihe göre taşınmazın gerçek değerinin tespiti gerektiği, davada da bilirkişi raporuna dayanılarak taşınmazın net geliri ve üzerindeki yapıların resmi birim fiyatları esas alınarak değerinin hesaplandığı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/761 Esas, 2023/1930 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa (Kapatılan) 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/156 Esas, 2020/91 Karar

Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu Manisa ili, Yunusemre ilçesi, ... Mahallesi 344 parsel (yenileme ile 106 ada 21 parsel) sayılı taşınmazın tamamının tapu kaydının Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda iptal edilerek taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlâl ettiğini belirterek müvekkilinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumetten ve esastan reddine karar verilmesini, söz konusu davanın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmayıp hatalı kadastro işleminden kaynaklandığını, bu nedenle 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi durumunda hakkaniyete uygun tazminat miktarının belirlenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve tespit edilen bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Uyuşmazlığın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmayıp, kadastro işleminden kaynaklandığını, bu nedenle 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi hükmünün uygulanmasının doğru olmadığını, taşınmazın tapu kaydına gerekli şerhin konulması ve kaldırılmasındaki tüm yetki Orman İdaresine ait olduğundan tazminatın da Hazine açısından husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişilerin önceki raporlarından farklı olarak tablodaki toplam verim miktarını bir açıklama olmaksızın arttırdığı, bunun da taşınmazın değerinin artmasına sebep olduğunu, mahkeme kararı ile taşınmazın davacı tarafından kullanıldığı sabit olup, tazminat miktarının belirlenmesinde davacının kullanımı ve kazancının 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun hakkaniyete ilişkin maddeleri gereğince düşülmek suretiyle tazminat miktarının belirlenmesi gerektiğini, belirlenen tazminat miktarının yüksek olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın bilirkişi raporuna yansıyan nitelikleri itibarıyla sulu arazi olarak değerlendirmesi, sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz yönünden %4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanması, dava konusu taşınmazın konumu, yüzölçümü, bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ve gelişmişlik durumu dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına objektif değer artış oranı ilave edilmesi, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayınlanan Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğe göre yapının sınıfına uygun birim fiyatları ve yaşı belirlenip buna göre yıpranma payı düşülerek değerlendirme yapıldığı ve taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlara da yaş, cins ve verim durumları dikkate alınmak suretiyle değer biçildiğinin görüldüğü, Yargıtayın son zamanlardaki yerleşik içtihatları gereği dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken dava tarihine (2019 yılına) göre değerlendirme yapılması gerekirken, Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/21 Esas, 2013/496 Karar sayılı kararı ile tapu kaydının iptali kararının kesinleştiği 2016 yılı itibarıyla değer tespit eden bilirkişi raporuna göre tazminat bedelinin belirlendiği, davacının ıslah talebi ile bağlı kalınarak tazminat miktarının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili yönünde oluşturulan kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmazın tamamının Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan dava sonucunda Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/21 Esas, 2013/496 Karar sayılı ilamı ile tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın tescile ilişkin kısmının 18.02.2016 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 23.07.2019 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Dava konusu taşınmaza net geliri esas alınarak; üzerindeki yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.