Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10675 E. 2024/2374 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, davalıya usulüne uygun tebligat yapılmadan ve taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulup kurulamayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıya yargılama sırasında usulüne uygun tebligat yapılmadan ve taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu, davalıya kayyım atandıktan sonra dava dilekçesi ve eklerinin tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanıp yargılamaya devam edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/797 Esas, 2016/704 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı kayyımı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece 17.11.2022 tarihli ek karar ile davalı kayyımı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davalı kayyımı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Mahkemece dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 17.11.2022 tarihli ek kararın ortadan kaldırılması gerekir.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davalı kayyım vekili tarafından temyiz edilmekle, ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitini ve kamulaştırılan taşınmazın idareleri adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafça davaya cevap verilmediği görülmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kayyımı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kayyımı vekili temyiz dilekçesinde özetle; usulüne uygun tebligat yapılmadan ve taraf teşkili sağlanmadan yokluğunda davalı aleyhine hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kayyım vekili yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmazın tapu maliki ... kızı ...'ya yargılama sırasında usulüne uygun tebligat yapılmadan yargılamaya devam edildiği, yargılama devam ederken yapılan araştırmada bu isimde bir kişinin bulunamadığı belirtildiği hâlde, Mahkemece başkaca bir araştırma yapılmadan taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği, karar tarihinden sonra karar tebliği için yapılan araştırma sonucu bu isimde bir kişinin kayıtlarda bulunmadığının bildirilmesi üzerine Mahkemece 24.09.2018 tarihinde davacı idareye davalıya kayyım tayin edilmesi için yetki belgesi verildiği anlaşılmıştır.

3. Bu itibarla ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.06.2022 tarihli ve 2022/179 Esas, 2022/260 Karar sayılı kararı ile tayin edilen kayyıma dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup hükmün sair hususlar incelenmeksizin bozulması gerekir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Mahkemece verilen 17.11.2022 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Davalı kayyım vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin temyiz olunan kararın BOZULMASINA,

Davalı kayyımdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.