Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10679 E. 2024/3331 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kısmi kamulaştırma sonucu oluşan değer kaybının tespiti ve arta kalan kısmın akıbetine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kısmi kamulaştırmalarda, arta kalan kısmın değer kaybının %50'yi aşması halinde, davalıya %50 değer kaybı ile yetinip yetinmeyeceğinin sorulması, yetinmesi halinde bu oranda hüküm kurulması, yetinmemesi halinde ise davacı idareye arta kalan kısmın bedelinin tamamını ödeyerek mülkiyeti edinme imkanı tanınması ve bu yöndeki talebi üzerine bedelin tamamına hükmedilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1063 Esas, 2023/1739 Karar

KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/207 Esas, 2023/40 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; İlk Derece Mahkemesinin 15.02.2021 tarihli kararının davalı ... Taşpınar vekili tarafından istinaf edilmediği ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında İlk Derece Mahkemesinin söz konusu kararına göre davalı aleyhine bir durum oluşmadığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen davalı ...'in temyiz hakkı bulunmadığının kabulü ile temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı idare vekili ile diğer davalılar ... ve ... vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 8303 parsel (ifrazen yeni Kültür Mahallesi 1355 ada 63 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini, tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarece teklif edilen bedelin çok düşük olup kabul edilemeyeceğini, dava konusu taşınmazın arazi değil arsa vasfında olduğunu savunarak taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırma konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kısmi kamulaştırılması nedeniyle arta kalan kısmın değer kaybedeceğinden söz edilemeyeceğini, % 100 oranında belirlenen değer kaybı oranının yerinde olmadığını, % 500 oranında uygulanan objektif değer artışı oranının doğru olmadığını, tespit edilen bedelin çok yüksek olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazı kuru tarım arazisi olarak kabul etmek suretiyle hesap yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, tespit edilen bedelin taşınmazın gerçek değerinin çok altında kaldığını, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, taşınmazın kısmi kamulaştırılması nedeniyle solda kalan kısmının kadastral yola bağlantısının ortadan kalktığını, bu kısım yönünden değer kaybı hesabı yapılmamış olmasının, yine sağda kalan kısım için % 100 değer kaybı hesabı yapılmış olmasının hatalı olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaşı tespit edilmeksizin ağaç bedelinin hesaplandığını, taşınmaz üzerindeki irtifak hakkı nedeniyle taşınmazın % 10 oranında değer kaybedeceği belirtilmiş ise de herhangi bir dayanak ve gerekçe gösterilmediğini, taşınmazın gerçek değerinin tespiti gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kuru tarım arazisi niteliğindeki davaya konu taşınmaza net geliri esas alınarak % 500 oranında objektif değer artışı uygulanması suretiyle değer biçilmesinin yerinde olduğu, taşınmazın tapu kaydında yer alan irtifak şerhinin nazara alınmasında, kamulaştırılan kısım üzerinde yer alan ağaçlara değer biçilmesinde, kamulaştırmadan arta kalan kısımda oluşan değer düşüklüğünün hesaplanmasında, neticesinde toplam kamulaştırma bedelinin ilk kararı istinaf etmeyen davalının payı nazara alınarak 2.203.843,73 TL olarak tespitinde, kamulaştırmadan arta kalan ve 22/a uygulaması sonucu 1355 ada 66 parsel numarasını alan kısmın yüz ölçümü nazara alındığında bu bölümde değer kaybı oluşmayacağına dair değerlendirmede bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak, kamulaştırmadan arta kalan ve 22/a uygulaması sonucu 1355 ada 62 parsel numarasını alan kısımda % 100 değer kaybı oluştuğunun kabul edilmesine ve bedelin depo ettirilerek ilgili davalılara ödenmesine karar verilmesine rağmen, taşınmazdaki ilk kararı istinaf eden davalılar ... ve ...'e ait hisselerin iptali ile davacı kurum adına tesciline karar verilmemiş olmasının doğru olmadığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kuru tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak; üzerindeki ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınarak maktuen değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı yerindedir.

4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.

5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

6. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve taşınmazdan ifrazen oluşan 1355 ada 62 parsel sayılı ve 1.826,33 metrekare yüzölçümlü kısmında tarımsal üretim yapılamayacağı, ulaşımın tamamen kesildiği, % 100 oranında değer kaybı oluştuğundan bahisle ... ve ... yönünden bu kısmın da bedeline hükmedilerek tapusunun iptaline karar verilmiş ise de; Dairemizin yerleşik içtihadı uyarınca, kısmi olarak yapılan kamulaştırmalarda arta kalan kesimdeki değer kaybının % 50 oranını geçmesi hâlinde davalılara % 50 oranında değer kaybıyla yetinip yetinmeyeceklerinin sorulması, yetindikleri takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmedikleri takdirde davacı idareye arta kalan kısmın bedelinin tamamını ödemek suretiyle bu kısmın da mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanması ve talebi hâlinde bedelinin tamamına hükmedilmesi, aksi hâlde bilirkişi kurulunca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilip, bununla birlikte davalıların istinaf mahkemesinin kaldırma kararı öncesi bu kısım için belirlenen % 40 oranında değer azalışına itirazı olmadığı da dikkate alınıp, ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı ... Taşpınar Vekili Yönünden,

Davalı ... Taşpınar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

B. Davacı idare ve Davalı ... ve ... vekillerinin temyizi yönünden,

1. Davacı idare vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalılar ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.