"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/63 Esas, 2021/931 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle...Mahallesi 2343 parsel (yeni 145 ada 8 parsel) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin idare ile bir anlaşma yapmadığını bu nedenle kamulaştırma işlemini kabul etmediklerini ve Antalya İdare Mahkemesine kamulaştırma işleminin iptali için dava açtıklarını belirtmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.03.2013 tarihli ve 2011/240 Esas, 2013/280 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 28.03.2013 tarihli ve 2011/240 Esas, 2013/280 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliği gözönünde tutularak oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından yerinde yapılan keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan raporda henüz satışı yapılmamış satılık ilanı bulunan emsal incelemesi ile denetime elverişli olmayan ve kanunda öngörülen yönteme uygun düşmeyen genel değerlendirmelerle kamulaştırma bedeli tespit edilmiş olup taşınmazın arsa niteliği yönünde herhangi bir araştırma yapılmaması, kabule göre de incelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesinin ikinci fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır. Bu esaslara uygun olarak düzenlenmeyen rapora dayalı karar verilmesi, dava konusu taşınmaza ilişkin tedavüllü tapu kaydının Tapu Müdürlüğünden getirtilerek dosya içine alınmaması, kamulaştırma bedeli davalı adına yatırılmadan karar verilmiş olması, dava konusu kamulaştırılan taşınmaza ilişkin tapu kayıt suretinde belirtilen geçit hakkının taşınmazın değerinde yaratması kaçınılmaz değer kaybının saptanıp, bunun taşınmazın bulunan değerinden düşülmesi gerektiğinin bilirkişi kurulunca dikkate alınmaması, dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut olan ipotek şerhinin (halen devam ettiği takdirde) tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması ve dava konusu taşınmazın yol olarak terkini talep edildiği halde bu hususta karar verilmemiş olması gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 01.02.2017 tarihli ve 2014/313 Esas, 2017/12 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 01.02.2017 tarihli ve 2014/313 Esas, 2017/12 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; idarece fazla yatırılan 1.468,93 TL bedelin davalı tarafından bankadan çekilmesine kadar, varsa işlemiş mevduat faizi ile davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, bozma öncesinde hükmedilen bedele dava tarihinden 4 ay sonra başlamak üzere ilk karar tarihine kadar faize hükmedilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydında belirtilen geçit hakkı şerhi nedeniyle taşınmazın değerinde oluşacak değer düşüklüğü hesaplanmadan yazılı şekilde fazla bedel tespiti, dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut olan ipotek şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması ve dava konusu taşınmazın yol olarak terkini talep edildiği halde bu hususta karar verilmemiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporu ile fahiş fark olduğunu, dava konusu taşınmazın yenileme ile yeni parsel numarası aldığından hükmün buna göre kurulması gerektiğini, davalıların vekille temsil edilmediği halde vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dava konusu taşınmaz 2343 parsel iken yenileme sonrası 145 ada 8 parsel numarasını almış olup, hüküm fıkrasında eski parsel numarası olan 2343 parsel üzerinden hüküm kurulması hatalıdır.
5. Hüküm fıkrasında kamulaştırma bedelinin infazda tereddüt yaratacak şekilde tespit edilmesi doğru görülmemiştir.
6. Davalılar vekille temsil edilmediği halde davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki; bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının,
a) (1) numaralı bendinin (a) harfli alt bendinde yer alan ''0/2343 parsel'' ibaresinin çıkarılmasına, yerine '' 145 ada 8 parsel'' ibaresinin yazılmasına,
b) (1) numaralı bendinin (b) ve (c) harfi ile gösterilen alt bentlerinin hükümden çıkarılmasına, yerine ''Kamulaştırma bedelinin 25.637,94 TL olarak tespitine, davacı idare tarafından fazla bloke edilen 17.162,06 TL bedelin davalılar tarafından bankadan çekilmişse çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş nemaları ile birlikte davalılardan alınarak davacıya iadesine, çekilmemişse işlemiş nemalarıyla davacıya iadesine" cümlesinin yazılmasına,
c) (6) numaralı bendinin hükümden tümüyle çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.