Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10976 E. 2024/4040 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini isteminin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan gerçek zararın tazmini gerektiği, taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun tespit edildiği, bedel tespitinde aynı değerlendirme tarihli paydaş dosyaları ile uyumlu bir sonuca ulaşıldığı ve temyiz itirazlarının bozma nedeni oluşturmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2705 Esas, 2023/2591 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/448 Esas, 2023/300 Karar

Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ...ahallesi 1 ada 24 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, açılan tazminat davasının 1 ve 10 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını, ayrıca taşınmaz ile ilgili olarak Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/887 Esas sayılı dosyası ile tapu iptal tescil davası açıldığını, dava konusu taşınmazın kayıtlarında tedbir kararı ve davalıdır şerhi bulunduğunu, davacının dava konusu taşınmazın davalı olduğuna ve kıyı kenar çizgisinde kaldığına vakıf olduğunu, bu nedenle davacının tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, kıyıların mülk edinilemeyeceğini, tazminatın yasal koşullarının oluşmadığını ileri sürerek ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve taşınmaz bedelinin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca davalı Hazineden tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, davacının taşınmazla ilgili yeterli özen ve dikkati göstermediğini, davacının taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kaldığını satın alma aşamasında bilebilecek durumda olduğunu, taşınmazın mülk edinilebilmesinin mümkün olmadığını, taşınmazın arsa niteliğinde olmadığını, raporu kabul etmediklerini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeniyle tapu kaydının iptali kararının kesinleştiği tarih olan 24.04.2017 tarihi itibarıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesinde yer alan 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin dolmadığı ve dolayısıyla, davalının bu yöndeki itirazına itibar edilemeyeceğini, taşınmazın, değerlendirme tarihindeki niteliğinin arsa olduğunu, dava konusu taşınmazın başkaca malikleri tarafından aynı gerekçe ile Hazineye karşı 11.12.2017 tarihinde açılan tazminat davasının Fethiye 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/322 Esas, 2019/166 Karar sayılı dosyasında görüldüğü, tapu iptalinin kesinleştiği 24.04.2017 tarihi itibarıyla belirlenen 1.158,55 TL/m² birim değere göre bulunan bedelin 24.04.2017 tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsili yönünde karar verildiği, bu karının Dairenin 2019/1872 Esas, 2021/589 Karar sayılı ilamı ile uygun bulunarak davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, Daire kararının da Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 24.05.2022 tarihli ve 2021/6445 Esas, 2022/9259 Karar sayılı ilamı ile onandığını, Yargıtayın son içtihatlarında dava tarihindeki niteliğine göre dava tarihindeki değerinin esas alınması şeklinde bir uygulama mevcut ise de esas alınan Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 24.05.2022 tarihli ve 2021/6445 Esas, 2022/9259 Karar sayılı ilamında buna uyulmadığı, tapunun iptaline ilişkin verilen kararın kesinleştiği tarihteki niteliğine göre bu tarihteki değerin esas alındığı ve faizin başlangıç tarihinin de bu tarih olarak belirlendiği görüldüğünü, tazminat, 24.04.2017 olan tapu iptalinin kesinleştiği tarihe göre belirlenmiş olup, mahkemenin ilk kararında bu tarihten itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş iken, istinaf incelemesine konu son kararda faizin başlangıç tarihinin 18.07.2017 olarak belirlenmesi doğru değil ise de davacıların istinaf başvurusu olmadığından, davalı aleyhine 24.04.2017 olacak şekilde bu hususta düzeltme yapılmadığını belirterek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın kanuna aykırı olduğunu, eksik ve yetersiz bilirkişi raporlarına istinaden karar verildiğini, tazminat şartlarının oluşmadığını, iyiniyetli olunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali

nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava konusu dava konusu Fethiye ilçesi, Kargı Mahallesi l ada 24 parsel sayılı taşınmaza ilişkin Maliye Hazinesi tarafından Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/887 Esas, 1999/292 Karar sayılı dosyasında açılan tapu iptali ve tescil istemli davada taşınmazın 143.340.00 m²lik kısmının kıyı kenar çizgisinde kaldığından tapu kaydının iptaline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek hükmün tescil yönünden düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve kararın 24.04.2017 tarihinde kesinleştiği, tapu kaydı iptal edilen 143.340.00 m²lik kısmın imar uygulaması sonrasında 141.916,97 m² kaldığı, eldeki davanın 13.12.2019 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı, tapu kaydında Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/887 Esas sayılı dosyasından 16.06.1988 tarihli ve 2130 yevmiye sayılı işlem ile ihtiyati tedbir şerhi konulduğu, davacıların dava konusu taşınmazdaki payının ihtiyati tedbir şerhinden önce taşınmazı edinen murisinden intikalen geldiği anlaşılmaktadır.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre, arsa niteliği ile emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

4.Tespit edilen değer Dairemiz denetiminden geçen aynı değerlendirme tarihli paydaş dosyaları ile uyumludur.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.