"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu Maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya direnme kararı verilmiştir.
Mahkemece verilen direnme kararı davalı ... ve davacı idare vekilleri tarafından temyiz edilmekle; dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna sunulmuş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca direnme kararı gerçek bir direnme kararı olmadığından temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.
Karar düzeltme yolunun açık olması sebebiyle davacı idare vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulduğundan dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... (...) Lojistik Merkezi kapsamında yer alan 654.799,14 m² lik sahanın ve üzerindeki muhdesatların kamulaştırılmasının ... İşletmesi Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunca alınan 18.03.2014 tarihli ve 3/42 sayılı kararı ile kararlaştırıldığını, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 15.04.2014 tarihli ve 19049 sayısı ile onaylandığını, müvekkili idare tarafından kamulaştırılan kısmın bedelinin 116.111,92TL olarak tespit edildiğini, Kamulaştırma Kanunu’nun 8 inci maddesi gereğince anlaşma yoluyla satışının veya tapuda rızaen ferağda bulunabilmesi için davalılara çağrıda bulunulduğunu, davalının yapılan yazılı davete rağmen kurumla anlaşmadığını, anlaşmazlık tutanağı düzenlendiğini, Kamulaştırma Kanunu’nun 10 uncu maddesi gereğince hakkında kamu yararı kararı alınan ... ili, ... ilçesi, ... köyü 1079 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı adına olan tapu kaydının iptaline ve müvekkili idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde; taşınmazın bedelinin düşük tespit edildiğini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.04.2016 tarihli ve 2015/798 Esas, 2016/497 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin 99.120,00 TL olarak ve kamulaştırılan taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kamulaştırma bedelinin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin derhal davalılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalılardan ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 22.10.2018 tarihli ve 2017/33179 Esas, 2018/18386 Karar sayılı kararı ile; ''...Arazi niteliğindeki ... Köyü 1079 sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın %5 kabulü ile az bedel tespiti, dava konusu taşınmazın konumu dikkate alındığında, gelir metoduna göre belirlenen m² birim fiyatına %300 oranında objektif değer artış oranı uygulanması gerekirken, daha az oranda uygulanmak suretiyle az bedele hükmedilmesi, doğru olmadığı gibi; 7139 sayılı Kanun'la değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
1. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.02.2020 tarihli ve 2019/532 Esas, 2020/164 Karar sayılı kararı ile önceki gerekçeye ek olarak; dava konusu taşınmazın somut özellikleri ve emsal Yargıtay kararları da göz önünde bulundurulduğunda %300 oranında değer artışının ve %4 kapitalizasyon faiz oranının uygulanmasının arazinin özelliklerine göre değerinin çok üzerinde değerleme yapılmasına sebebiyet vereceği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
2. Mahkemenin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalılardan ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
3.Dairemizce direnme kararının değerlendirilmesi için dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2021/5-330 Esas, 2022/392 Karar sayılı ilâmı ile Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu karar usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmayıp tamamen yeni bir inceleme ve gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğundan temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya dairemize gönderilmiştir.
V. TEMYİZ ve HUKUK GENEL KURULU KARARI
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; direnmeye esas hükmün bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.
2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmaya konu taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesi gerekirken arazi vasfı ile değerlendirilmesinin bedelin düşük tespit edilmesine yol açtığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arazi niteliğindeki ... Köyü, Siyamaltı mevkii, 1079 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir;
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafı kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti doğru görülmemiştir.
5.Dava konusu taşınmazın konumu dikkate alındığında, gelir metoduna göre belirlenen m² birim fiyatına %300 oranında objektif değer artış oranı uygulanması gerekirken, daha az oranda uygulanmak suretiyle az bedele hükmedilmesi bozmayı gerektirir
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.