"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/20 Esas, 2022/242 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, eski Çatalca yeni ... ilçesi, Hadımköy beldesi, ... Mahallesi 810 ve 811 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.06.2008 tarihli ve 2008/530 Esas, 2008/353 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 17.06.2008 tarihli ve 2008/530 Esas, 2008/353 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazlar özel parselasyon sonucu yol kesintisi de yapılmak suretiyle oluşmuş parsellerdir. Bu nedenle, emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle belirlenen miktardan düzenleme ortaklık payı düşülmemesi gerekirken, indirim yapılmak suretiyle az bedele hükmedilmesi, doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yargıtay incelemesinden geçen dava konusu taşınmazlara yakın konumda olan taşınmazlara belirlenen bedelin güçlü delil niteliğinde olduğu, belirlenen metrekare bedelinin çok yüksek olduğunu, emsal alınan taşınmazın kanunda belirtilen şartları taşımadığını, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; idarenin taraf gösterirken gerekli özeni göstermeyerek husumet yanlışlığı nedeni ile yargılamanın gereksiz yere uzadığını, 2007 yılı esas alınarak değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, Anayasa Mahkemesi kararı ile faize ilişkin düzenlemenin kaldırıldığını, taşınmazın gerçek değerinin ödenmesi gerektiğini, gerekirse taşınmazın gerçek değerinin bulunması bakımından havuz ile denkleştirme hesabının yapılması gerektiğini, eski tarihte yapılan değerlendirmelerin ekonomik şartlarda meydana gelen değişiklikler gözetildiğinde dikkate alınmasının doğru olmayacağını, ilk kararla hükmedilen bedelin kimin adına yatırıldığına dair yeterli araştırma yapılmadığını, yazışmalar sona ermeden karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Anayasa Mahkemesi kararı ile faize ilişkin düzenlemenin kaldırıldığını, taşınmazın gerçek değerinin ödenmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, bilirkişi raporuna karşı itirazların dikkate alınmadığını, bedelin çok düşük belirlendiğini, ilk kararla hükmedilen bedelin kimin adına yatırıldığına dair yeterli araştırma yapılmadığını, yazışmalar sona ermeden karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, aynı temyiz sebeplerinin Dairemizin bozma ilamı öncesinde belirtildiği, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.