Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11018 E. 2024/6250 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, bedele uygulanacak faiz oranı ve avukatlık ücretinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde faize ilişkin bir itirazda bulunmaması ve faiz hükmünün kamu düzenine ilişkin olmaması gözetilerek, bedele dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1737 Esas, 2023/2116 Karar

DAVA TARİHİ: 22.10.2021

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/643 Esas, 2022/393 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiş.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.05.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü taraf vekilleri duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ...Mahallesi 716 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın maliki olan müvekkilinin davacı kurum tarafından uzlaşmaya davet edildiğini fakat teklif edilen bedelin taşınmazın gerçek pazar değerinin çok altında olduğundan kabul edilmediğini, değer tespiti yapılırken taşınmazın kullanım şeklinden daha çok parselin konumu, imar durumu, belediye hizmetlerinden yararlanması değerlendirilerek bir vasıflandırma yapılması gerektiğini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz arazi niteliğinde olduğu hâlde, arsa kabul edilmek suretiyle yüksek bedel tespit edildiğini, kaldı ki arsa olsa bile emsal incelemesinin doğru yapılmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin eksik belirlendiğini, emsal incelemesinin doğru olmadığını ve taşınmazın emsallerden çok daha değerli olduğunu, zira dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin emsal satış tarihlerinden sonra, dava tarihinde çok geliştiğini, ancak bu durumun raporda dikkate alınmadığını, öte yandan davacı idarenin kamulaştırdığı bu taşınmazları organize sanayi bölgesi alanı içine aldıktan sonra 600-1.000 TL metrekare birim bedeli üzerinden sattığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak ve aynı kamulaştırma projesi kapsamında kamulaştırılan civar taşınmazlar için açılan davalar sonunda tespit edilen ve Dairenin ve Yargıtay tarafından bedel tespitinin doğru olduğuna karar verilen dava dosyalarındaki bedel ile uyumlu olarak değer biçilerek belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta taraf vekillerinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, ne var ki 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un değişik 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasındaki “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletilir” hükmü anayasaya aykırı görülerek iptaline karar verildiği, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararında Anayasanın 153 üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince iptal hükmünün belirli bir süre erteleneceği yönünde de bir hüküm bulunmadığı gibi, Anayasa'nın 153 üncü maddesinde “iptal kararları geriye yürümez” hükmü iptal kararlarının kesinleşen işlemlere etki etmeyeceği anlamında olduğu, elde bulunan uyuşmazlığın sürdüğü davalarda “geriye yürümeme” kuralı uygulanamayacağından, bu durumda; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1 inci maddesi gereğince Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gereğinin yerine getirilmesi açısından yapılması gereken, taraflar arasında kararlaştırılmış daha yüksek akdi faiz oranı da bulunmadığına göre dava tarihi esas alınarak belirlenen kamulaştırma bedeline dava tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için Anayasa'nın 46 ıncı maddesinde belirtilen en yüksek faiz olan “Kamu Alacaklarına Uygulanan En Yüksek Faiz” oranının uygulaması gerektiği kabulü ile davalı tarafın davalı tarafın istinaf itirazlarının bu bakımdan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki ...Mahallesi 716 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. 6100 sayılı Kanun ile düzenlenen istinaf sebeplerinden kamu düzenine aykırılık mutlak istinaf sebebidir ve bölge adliye mahkemesince kendiliğinden gözetilir. Bu nedenle kamu düzenine aykırı bir sebebin istinaf dilekçesinde ileri sürülüp sürülmemesinin de bir önemi bulunmamaktadır. Buna karşılık kamu düzenine aykırı olmayan istinaf sebeplerinin istinaf dilekçesinde mutlaka gösterilmesi gerekmektedir. Kamu düzenine aykırı olmayan bir istinaf sebebi istinaf dilekçesinde gösterilmemiş ise bölge adliye mahkemesince kendiliğinden dikkate alınamaz. Çünkü istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.

5. Eldeki dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi incelendiğinde Mahkemece tespit edilen bedele işletilecek faize yönelik açıkça bir itirazda bulunulmadığı anlaşıldığından ve faize ilişkin hükmün de kamu düzenine ilişkin olmadığı gözetildiğinde; istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi mümkün bulunmadığı gibi, temyiz yolunda ileri sürülmesi durumunda dahi Yargıtayın bu temyiz sebebini incelemesi de mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla; yasal faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde faiz hükmü kurulması doğru değildir.

6.Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, önceki tarifeye göre vekâlet ücreti belirlenmesi bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;

a. (2) numaralı bendinde yazılı ''dava tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için Kamu Alacaklarına Uygulanan En Yüksek Faizin'' ibaresinin çıkarılmasına, yerine ''22.02.2022 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına'' ibaresinin,

b. (7) numaralı bendinde yazılı ''5.100,00'' sayısının çıkarılmasına, yerine ''9.200,00'' sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.