"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2537 Esas, 2022/2080 Karar
KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/18 Esas, 2022/65 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf istemi üzerine İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun davalı idare yönünden esastan reddine, davacılar yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.
Hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ecrimisil miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; ecrimisil talebi yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idarenin kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat talebi için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; dava konusu Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... (...) köyü 120 ada 10 parsel (eski 537) sayılı taşınmazın nehir yatağında kaldığını, ıslah çalışmaları yapılmadığını, kamulaştırma yapılmadan fiilen el atıldığını, bu nedenle fiilen el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini, dava konusu parselin herhangi bir DSİ projesi ile çakışmadığından kamulaştırmasının yapılmadığını ve kamulaştırma programında yer almadığını, davacının iddialarının doğruluğunun ancak yapılacak keşif ile ortaya çıkacağını, dava dilekçesinde iddia edilen taşınmazın dere yatağına dönüşüp döneşmediğinin tespiti gerektiğini, ayrıca davacının geriye dönük 5 yıllık bir ecrimisil talebinde bulunduğunu, taşyınmazın 5 yıldır dere yatağı olarak vasıf değiştirmiş olması gereğktiğini, bunun araştırılması gerektiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve ecrimisilin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece vekâlet ücretinin eksik takdir edildiğini, her bir davacı yararına ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Daire aksi kanaatte ise kamulaştırmasız el atma bedeli ile ecrimisil bedelinin toplamı üzerinden hesaplanan vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydında 3402 sayılı Kanun'un 22 nci maddesine göre konulmuş sınır tespiti ve yüzölçümü hatası bulunduğuna dair şerh ve 3083 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda toplulaştırma şerhleri bulunduğunu, taşınmazın ifraz görerek 104 ada 8 ve 9 uncu parsellere ayrıldığından kararın bu haliyle infazının mümkün olmadığını, davacıların taşınmazın dere yatağı içerisinde olduğunu bilerek ve isteyerek satın aldıklarını, tapu kaydındaki haciz ipotek ve kısıtlamaların kamulaştırma bedeline yansıtılmadığını, Dicle Nehri yataklarında veya kıyısında bulunan arazilerde doğal koşullarda oluşan aşınma ve erozyonlardan Devletin (Kuruluşlarının) sorumlu tutulmasının haksız olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazın zemine net gelir metoduna göre değer biçilmesinin, uygulanan münavebenin ve sonuç metrekare bedelinin hakkaniyete uygun olduğunu bu hususta tarafların istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davalı idarenin istinaf isteminin esastan reddi ile vekâlet ücreti yönlerinden 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arazi niteliğindeki Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... (...) mahallesi 120 ada 10 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğrudur.
3.Dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporu ve 02.02.2020 tarihli keşifte çekilen fotoğraflar birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın hangi mevsimlerde ne kadar süre ile ... altında kaldığı mevcut hali ile tarım yapılmasının mümkün olup olmadığı, taşkının sürekli olup olmadığı ve tarımsal olarak kullanılabilir hale getirilip getirilemeyeceği, taşınmazın el atıldığı tespit edilen kısmının taşınmazın çekilen fotoğrafları üzerinde işaretlenip koordinatlarını gösterir rapor alınmak suretiyle el atmanın varlığı somut olarak araştırılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi hatalı olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.
4. Kabule göre de dosyada mevcut fotoğraflar ile belgelerin tetkikinde dava konusu taşınmazın
fen bilirkişisi ... tarafından tanzim olunan 16.03.2020 tarihli raporda A harfi ile gösterilen 12.281, 96 m²lik Dicle nehir yatağında kalan kısmının tapu kaydının iptali ile davalı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de sonra hükme esas raporda el atılan alanın koordinatları belirtilmediğinden bedeline hükmedilerek idare adına tesciline karar verilen kısmı belirsiz olduğundan infazı mümkün olmayan fen raporuna dayanılarak hüküm kurulması hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.