"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/66 Esas, 2022/15 Karara
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, Kocaeli ilçesi, Karapelit köyü 105 ada 43 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.10.2017 tarihli ve 2017/42 Esas, 2017/653 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin24.10.2017 tarihli ve 2017/42 Esas, 2017/653 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.03.2020 tarihli ve 2019/1859 Esas, 2020/450 Karar sayılı kararıyla taşınmazın davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın mülkiyeti Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden davada ihtilaflı olduğu anlaşıldığından 2942 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin üçüncü bendi uyarınca taşınmazın mülkiyeti üzerinde ihtilaf olması halinde, ilgili dava dosyası getirtilip, ihtilafın tarafları ile bu davanın davalıları aynı kişiler olup, olmadığı tespit edilerek, farklı kişilerse, taşınmaz hakkındaki mülkiyet ihtilafı ile ilgili davanın taraflarına aynı Kanun'un 10 uncu maddesi uyarınca tebligat yapıldıktan sonra, tespit edilecek kamulaştırma bedelinin, ilerde hak sahipliğini ispat edecek kişiye ödenmek üzere bankaya üçer aylık vadeli hesaba yatırılarak, hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi, hatalı olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az alındığını ve arazi değerinin olması gerekenin üzerinde belirlendiğini, verim ve birim fiyatlarının olması gerekenden fazla alınarak net gelirin fazla çıkartıldığını (16.120,88 TL) ve kapama fındık bahçesinin metrekare değerinin olması gerekenden yüksek hesaplandığını, bilirkişilerce kapitalizasyon faiz oranı %4,5 alınarak, %52 objektif unsur uygulayarak bedelde haksız artış sağlandığını, tel çitler menkul mal olup sökülüp götürüldüğü için değer takdir edilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ticari ve ekonomik değeri yüksek bir bölgede yer aldığını, çevresinde yakın konumda konut alanlarının bulunduğunu, tarım arazisi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, yılda 2-3 ürün alınmasının mümkün olduğunu, bol yağış alan çok talep gören bir bölgede yer aldığından bedelin çok düşük belirlendiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
3. Dahili Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalılar ayrı ayrı vekil ile temsil edildiğinden ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, hükmedilen vekâlet ücretinin Hazineye de ödenmesi şeklinde düzeltilmesi gerektiğini ve resen belirlenecek nedenlerle kararın bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin mülkiyet ihtilafına ilişkin dosya kesinleştiğinden davalı ...'a ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline, göl alanı olduğundan tapudan terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.