"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1674 Esas, 2023/1407 Karar
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ: Gebze 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/62 Esas, 2020/71 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, Gebze ilçesi, Muallim köyü 530 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Dahili davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.09.2020 tarihli ve 2020/62 Esas, 2020/71 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen bedelin dahili davalılara karar kesinleştiğinde ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.06.2021 tarihli ve 2021/903 Esas, 2021/845 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak 27.11.2020 tarihli ve Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, ilgili bankaya depo edilen kamulaştırma bedelinin herhangi bir vadeli hesapta tutulmaksızın derhal hak sahibine ödenmesi gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince resen düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 11.06.2021 tarihli ve 2021/903 Esas, 2021/845 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği; ancak aynı kamulaştırma kapsamında Gebze 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/316 Esas, 2019/252 Karar sayılı dosyasında dava konusu taşınmaz ile aynı kavşakta bulunan 430 ada 53 parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme tarihi itibarıyla 1.867,50 TL/m² değer biçilip Dairemiz denetiminden geçtiği gözetildiğinde, dava konusu taşınmaz ile adı geçen parselin eksik ve üstün yönleri kıyaslanarak bu bedelden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ve kamulaştırmadan arta kalan 599,42 m²lik kısmında yüzölçümü, geometrik durumu dikkate alındığında ve davalılar vekilinin de arta kalan alanda en az %50 oranında değer kaybı uygulanmasına ilişkin beyanı da gözönünde tutulduğunda, bu kısımda değer azalışı olacağı muhakkak olup bu hususta bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan karar verilmesinin doğru görülmediğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın kıyaslamasının hatalı yapıldığını, taşınmazın değerinin yüksek belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Dahili davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; depo kararı zamanında yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, arta kalan kısım yönünden değer düşüklüğü oranının düşük belirlendiğini, taşınmaz imar planında karayolları kamulaştırma alanına alınmadan önce teknoloji geliştirme bölgesi alanında kaldığını, dava konusu taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer tespit edilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozma gereklerine uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.