"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/148 Esas, 2022/397 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/172 Esas, 2021/129 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tazminat talebi yönünden davanın kabulüne, ecrimisil talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.
Mahkemece ecrimisil yönünden reddedilen bedel Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; reddedilen ecrimisil bedeli yönünden davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf vekillerinin kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davası için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin İstanbul ili, ...Mahallesi 642 ada 49 parsel sayılı 229,03 m² alanlı taşınmaz il...Mahallesi 603 ada 35 parsel sayılı 257,08 m² alanlı taşınmaza 1/2 oranında birlikte müştereken 2017 yılından itibaren malik olduklarını, dava konusu taşınmazların uzun zamandan beri davalı tarafından üzerinde trafo inşaatı yapmak suretiyle işgal edildiğini, davalı kurumun eyleminin kamulaştırmasız el atma hükmünde olduğunu belirterek belirlenecek tazminat ve ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu taleplerin muhatabı ve yükümlüsünün Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. olduğunu, bu sebeple taraf ehliyetinin bulunmadığını, kamulaştırma işleminin yapıldığını ve irtifak hakkının tapuya da işlendiğini bu nedenle davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile taşınmazlar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen davacılar payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline, ecrimisil isteminin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu adres ve civarında emsal kira sözleşmelerinin olmamasının tek başına ecrimisil talebinin reddi için yeterli olmadığını, ecrimisil bedelinin davalı TEDAŞ'ın müvekkillerine ait taşınmazı kira ödemeden kullandığı sürede elde ettiği yarar esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, kamu alacakları için uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazların belirlenen metrekare birim bedellerinin düşük olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; sorumluluğun davalı BEDAŞ ile yapılan 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi gereğince BEDAŞ'a ait olduğunu, müvekkili aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, dava konusu Yakuplu Mahallesi 642 ada 49 parselin önceki kaydının 642 ada 11 parsel, 603 ada 35 parselin önceki kaydının 603 ada 11 parsel olduğunu, önceki taşınmaz kayıtları üzerinde BEDAŞ lehine 99 yıllık irtifak hakkı mevcut olduğunu, dolayısıyla kamulaştırmasız el atma söz konusu olmadığını, bu hususun araştırılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İstanbul ili, ...Mahallesi 642 ada 49 parsel ve 603 ada 35 parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırılması yapılmak suretiyle belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline dair mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu ve dava konusu taşınmazın işgalden önce ne şekilde kullanıldığının, civar taşınmazların ecrimisil istenilen dönemdeki kullanma biçimlerin ortaya konulmadığı, bu kullanım şekillerine uygun kira sözleşmelerinin davacı tarafça ibraz edilmediği, buna göre de ecrimisil isteğine ilişkin davanın kanıtlanamadığı gözetilerek, ecrimisil talebine ilişkin davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 6745 sayılı Kanun'un 33 ncü maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen ve 7421 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ile değişik Ek 1 inci maddesi.
5. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu...ili, ...Mahallesi 642 ada 49 parsel ile 603 ada 35 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davacılar Vekilinin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Taraf Vekillerinin Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.