"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1725 Esas, 2023/2821 Karar
DAVA TARİHİ: 04.11.2016
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ:...1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/586 Esas, 2022/186 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin hissedarı bulunduğu ... Mahallesi 863 ada 5 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığından bahisle belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 1.000,00 TL tazminatın, dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline; 26.06.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile de toplam 1.603,248,00 TL bedelin ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza fiili bir el atmanın söz konusu olmadığını, hukuki el atmaya dayalı taşınmaz bedelinin tahsilinde husumetin...Büyükşehir Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiğini, yapılan düzenlemeye göre taşınmazların hukuken kısıtlandığı iddiasıyla dava açılabilmesi için uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren 5 yıllık sürenin öngörüldüğünü, bu davanın camiyi yaptıracak olan ... ile Diyanet İşleri Başkanlığına ve dava konusu parsele ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planını yapan...Büyükşehir Belediye Başkanlığına karşı açılması gerektiğini, dini tesis alanlarında kamulaştırma ve cami yaptırma yetkisinin ilçe belediyesine ait olmadığını, husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın...Büyükşehir Belediye Başkanlığına, Diyanet İşleri Başkanlığına ve...Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneğine ihbarına, yasal dayanaktan yoksun davanın görev, husumet, süre, usul ve esas yönünden reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacılara yükletilmesine karar verilmesi ..., ... ve...Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneğine dava ihbar edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın müvekkili idarenin sorumluluğunda olmadığını, sorumlu olan ve usulen davaya dahil edilmesi gereken...Büyükşehir Belediye Başkanlığının dava sıfatının ihbar olunan olarak kaldığını ve usuli hata yapıldığını, konusuz kalan dava hakkında nispi değil maktu vekâlet ücretine karar verilmesine dair Yargıtay kararı mevcut iken ve de davacıların dava açılmadan önceki tarihte işlemlerin neticesini beklemeden bu davayı açtıklarından bahisle Mahkemece ne şekilde dava açılış anında haklı oldukları ve buna binaen nispi vekâlet ücretine karar verildiği anlaşılmamış olup bozulması gerektiğini, davanın reddi gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunulmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın konusuz kalması ön inceleme tutanağının incelenmesinden sonra olduğundan, davalı ... Belediye Başkanlığının, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları karar başlığını taşıyan 7 nci maddesinin ilçe ve ilk kademe belediyelerin görev ve yetkilerine ilişkin bölümün (d) bendine 12.11.2012 tarih ve 6360 sayılı Kanun ile eklenen düzenleme uyarınca "mabedlerin" yapım, bakım ve onarım görevi ilçe belediyelerine ait olduğundan, dava konusu taşınmaz üzerindeki cami ve eklentilerinin belediye tarafından yapılmamış olsa bile husumetten ilçe belediyesinin sorumlu olduğu (Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2015/22529 Esas, 2016/10220 Karar sayılı kararı) ve davalı idare tarafından park olarak el atılan kısımdan da davalı idare sorumlu olduğundan; park olarak bırakılan 2.915,24 m²lik ve ibadet alanı olarak bırakılan 2.221,63 m²lik kısımların, 398,68 TL/m² üzerinden, 2.047.967,33 TL olduğu; davacıların taşınmazdaki toplam (3/5) paylarına ise, 1.228.780,39 TL isabet ettiği anlaşılmakla, davacıların ıslah talebi de gözetilerek, 1.228.780,39 TL bedel üzerinden karar tarihi itibarıyla, davacılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 6 ncı ve 13 üncü maddeleri uyarınca nispi vekâlet ücreti takdir edilmiş olmasında, usul ve kanuna aykırılık görülmediğinden, davalı idarenin vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.