Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11303 E. 2024/4875 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmaza biçilen bedelin tespiti ve Hazine adına tescili davasında, uygulanan objektif değer artış oranının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduyla değer biçilmesinde isabetsizlik görülmediği, bozma kararına uyularak verilen kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenmesine imkân olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2218 Esas, 2023/2652 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ...Mahallesi (eski 650 parsel) yeni 215 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle: taşınmazın turistik amaçlı kullanılmaya yönelik maksada hizmet ettiğini, arazinin son derece düz eğimsiz olduğunu, içinde elektrik ve su tesisatı bağlantılarının bulunduğunu, turistik tesis yatırımları için cazip konumda olduğunu metrekare fiyatının 150,00 TL olarak belirlenmesine itiraz ettiklerini, taşınmazın inşaat şantiye alanı olarak kiraya verildiğini ve yıllık 35.000,00 TL - 40.000,00 TL arasında kira geliri sağladığını, istimlak kararına esas sayılan kamu yararı kararı aleyhine süresi içinde iptal davası açılacağını bu davanın ileride bekletici mesele yapılmasını, davacı idare tarafından belirlenen metrekare fiyatının çok düşük olduğunu, bu bedelin ehil ve tarafsız bilirkişiler tarafından yeniden tespit edilerek 750,00 TL olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın bulunduğu Malderesi Koyu'nun son yıllarda iyice yaygınlaşan yat turizminde, yatlara doğal liman işlevi gördüğünü, taşınmazın bulunduğu koyun önemli bir koy olduğunu, Marmaris ilçesinin artık yapılaşmaya izin vermemesinin, bağlı köylerin önemini daha da arttırdığını, rayiç değerlerine uygun biçimde satışa çıkarılmış taşınmazların metrekare birim fiyatlarının 200,00 TL ile 800,00 TL arasında seyrettiğini, en yüksek metrekare birim fiyatına sahip taşınmazların genellikle köy yerleşik alanı sınırları içerisinde veya yerleşik alanı dışında olsa dahi denize yakın konumda olan taşınmazlar için belirlendiğinin görüldüğünü belirterek; kamulaştırma kararının ve müdahalenin önlenmesini, kabul görmediği takdirde gerçek rayiç bedelin tespitini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.10.2022 tarihli ve 2022/1557 Esas, 2022/2650 Karar sayılı kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin yöntem itibarıyla doğru olduğunu; ancak münavebe ürünlerinin üretim giderlerinin brüt gelirin 1/3’ü oranında alınmak suretiyle, kapitalizasyon faizinin % 4, objektif değer artış oranının da % 250 uygulanarak hesaplanan bedel üzerinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; davacı idare vekilinin temyiz itirazların reddine, davalılar ve dahili davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile aynı kamulaştırma kapsamında Dairemize intikal eden ve aynı gün denetimimizden geçen dava konusu taşınmaza yakın konumda, benzer nitelikteki 225 ada 1 parsel sayılı taşınmaza uygulanan değer artışı dikkate alındığında dava konusu taşınmaza gerekçesi açıklanmadan %250 objektif değer artışı uygulanması suretiyle aza hükmedilmesi doğru görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz bedelinin yüksek belirlendiğini, uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranının gerçeği yansıtmadığını, kamulaştırma bedelinin nemalarıyla ödenmesine karar verildiği halde faiz işletilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz bedelinin düşük belirlendiğini, yüksek enflasyon sebebiyle belirlenen bedelle yeni taşınmaz alımının mümkün olmadığını, objektif değer artışının düşük belirlendiğini, iadesine hükmedilen bedelle birlikte mağduriyetlerinin arttığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; uygulanan münavebe ürünlerinde masrafların yüksek alındığını, münavebe ürünlerinin uygun olmadığını, uygulanan objektif değer artış oranının düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

4. Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin düşük belirlendiğini davacı idareye bedel iadesine yönelik verilen kararla mağduriyetin arttığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın davalılara ait hisselerin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki...Mahallesi (eski 650 parsel) yeni 215 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.