Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11304 E. 2024/5225 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası bedelin ödenme şeklinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesinin sekizinci fıkrasının bazı bölümlerini iptal etmesi nedeniyle, mahkeme kararında yer alan kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedelin ödenmesine ve kalan kısmın nemalandırılarak ödenmesine ilişkin hükümlerin çıkarılıp, tespit edilen kamulaştırma bedelinin tamamının davalıya derhal ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/29 Esas, 2018/39 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle... köyü 106 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın baraj göl alanı olarak terkini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.06.2015 tarihli ve 2014/1268 Esas, 2015/485 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bilirkişi incelemesinin yapıldığı, taşınmaz üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiş ise de, zemin yönünden bilirkişi raporunun hükme esas alınacak nitelikte olmadığı, taşınmazda bulunan ağaçların sayı ve cinsine göre dava konusu taşınmaz kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde olduğundan, taşınmaza bu vasfına göre değer biçilmesi gerekirken zeminine ayrı, üzerindeki ağaçlar için ayrı değer biçildiğinden; taşınmaza kapama karışık meyve bahçesi niteliğine göre değer biçilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması, bu mümkün değilse yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu katılımıyla keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tarım arazisi olarak değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 20 oranında olacağı gözetilmeden, daha yüksek objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre fazla bedele hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 24.02.2017 tarihli ve 2016/560 Esas, 2017/164 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece kısa kararda 89.639,66 TL'ye hükmedildiği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 116.573,66 TL'ye hükmedildiğinden kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun l0.04.l992 tarihli ve l99l/7 Esas, l992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme kararına göre kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması bozma nedeni olduğu, bozmadan sonra Mahkeme önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla vicdani kanaata göre karar verebileceğinden taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle sair hususlar incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü olarak terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı idarenin harçtan muaf olduğunu, kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını, tarım ilçe verilerinin ortalama birim fiyatlardan yüksek alındığını masrafların düşük tutulduğunu, kapitalizasyon faizi ile objektif değer artış oranının yüksek alındığını ve faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının (1-A) numaralı bendinde yer alan "tespit edilen bu kamulaştırma bedelinden kıymet takdir komisyonunca belirlenen 56.616,33 Bedelin hak sahiplerine tapudaki payları oranında derhal ödenmesine. Bakiye kalan 59.657,33 Tl bedelin; bedele ilişkin kararın kesinleşmesi sonrası hak sahiplerine ödenmek üzere kararın kesinleşmesine kadar 3 er aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına. Bedele ilişkin kararın kesinleşmesi ile birlikte nemalandırılan kısmın hak sahiplerine ödenmek üzere derhal ilgili banka şubesine müzekkere yazılmasına" ibaresinin çıkarılarak, yerine "tespit edilen bedelin davalıya derhal ödenmesine ve bu husuta bankaya müzekkere yazılmasına" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.