"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/380 Esas, 2023/392 Karar
KARAR: Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve dava konusu taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ...Mahallesi 6175 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini ve yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin dosyaya ibraz etmesi zorunlu kamulaştırma evrakının davalıya tebliğ edilmediğini, bu eksikliğin davaya cevap vermelerini engellediğini, eksiklik tamamlandıktan sonra davaya cevap vereceklerini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.06.2017 tarihli ve 2016/346 Esas, 2017/566 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 15.06.2017 tarihli ve 2016/346 Esas, 2017/566 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli ve 2020/1855 Esas, 2020/1315 Karar sayılı kararıyla; arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta tarafların istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alındığında objektif değer artırıcı unsur oranının %70 olacağı düşünülmeden, daha az oranda objektif değer artışı ilave etmek suretiyle aza hükmedilmesi ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 01.07.2022 tarihli ve 2021/306 Esas, 2022/454 Karar sayılı kararı ile bozma kararı gereğince inceleme yapılarak kamulaştırma fark bedeli depo edilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 01.07.2022 tarihli ve 2021/306 Esas, 2022/454 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bozma sonrası tespit edilen fark kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinden sonra 09.09.2022 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın işin esasına girilerek karar verilmesini isteyip istemediği yönünde beyanı alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı taraf bozma kararına karşı direnilmesini talep etmediği hâlde, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı tarafın feragat, kabul gibi beyanlarının davanın reddi için yeterli sebep olmadığını, zira idarenin kamu yararı ihtiva eden kamulaştırma talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunun tapu maliklerinin insiyatifine bırakılmaması gerektiğini beyan ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 373 üncü maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına usulî kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.