"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/529 Esas, 2016/270 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;... Mahallesi 3381 ve 3382 parsel sayılı taşınmazlarda müvekkilinin pay sahibi olduğunu, müvekkilinin murisinin de ayrıca 3381 parselde payı bulunduğunu, davalı tarafın taşınmaza kamulaştırmasız el atması sebebiyle müvekkilinin hisselerine ilişkin olarak davalı taraf aleyhine Bakırköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/19 Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, bu davanın sonuçlanıp Yargıtaydan geçmek suretiyle kesinleştiğini, eldeki davada ise müvekkilinin murisi babasından müvekkiline intikal eden hisse için belirlenecek kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat için dava ve talepte bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olan taşınmazla ilgili olarak herhangi bir kamulaştırma kararı alınmadığını, her iki parselin de kadastral parsel olduğunu, söz konusu parseller ile ilgili Bakırköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/19 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma davası açıldığını ve kararın kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın 1980 yılına kadar Belde Belediyesi, 1984 yılına kadar İstanbul Belediyesi, 1984-1992 yılları arasında da Bakırköy Belediyesinin sorumluluğu altında olduğunu, müvekkili belediyenin 1992 yılında kurulduğunu ve adı geçen parsele fiili veya hukuki müdahalesinin söz konusu olmadığını belirtmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal karşılaştırmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaz için daha önce dava açıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki... Mahallesi 3381 ve 3382 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Davacı tarafından açılan ve Dairemiz denetiminden geçen Bakırköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/19 Esas sayılı dosyasında davacının kendi adına kayıtlı hisse için dava açtığı, eldeki davada ise davacının murisinden gelen hisse için talepte bulunduğu gözetildiğinde mükerrer ödemenin söz konusu olmadığı anlaşıldığından işin esasına girilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,
30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.