"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1967 Esas, 2023/2269 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/896 Esas, 2021/524 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'e ait İstanbul, ..., F22D24C1B Pafta, 393 ada 7 parselde kayıtlı 363,04 m² yüzölçümlü arsa üzerinde inşaat faaliyetleri gerçekleştirebilmek amacıyla Üsküdar 7. Noterliğinin 12.12.2007 tarihli ve 50612 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesini düzenlendiğini ve karşı yan tarafından müvekkiline ait arsa üzerine bina inşa edildiğini, müvekkili ile karşı taraf arasında düzenlenmiş olan gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde inşaatın mevcut imar durumuna göre belediyeye onaylatılan imar planına uygun mimari projede öngörüldüğü şekilde yapılması ve tarafların arasında düzenlenen sözleşmeye göre kullanılması konusunda mutabık kalındığını, ancak karşı yan tarafından işbu sözleşmeye uygun hareket edilmediğini, sözleşmede yer alan düzenlemeler ihlal edilmek suretiyle müvekkiline ait olan alanlara müdahalede bulunduğunu, ortak kullanım alanları işgal edilerek yapılanmaların oluştuğunu ve bunun için de binada yer alan önemli kirişlerin zarara uğratıldığını, bu hususa ilişkin İstanbul Anadolu 20. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/49 D.iş sayılı dosyası ile delil tespiti isteminde bulunulduğunu, ortak alana haksız müdahalede bulunulduğunun sabit olduğunu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun da (634 saylı Kanun) düzenlendiği üzere kat maliklerinden birinin ortak alana yapacağı herhangi bir müdahale için diğer kat maliklerinin de onayının alınması gerektiğini, bu nedenle yapının projeye uygun hale getirilmesi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı olarak inşa edilen alanlar nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın maddi manevi tazmininin gerektiğini, tüm bu nedenlerle davalı yan tarafından ana binanın ortak yerlerine yapılan müdahalenin önlenmesi ve ana taşınmazın projeye uygun hale getirilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının herhangi gerçekliği bulunmadığını, müvekkili şirketine davacıya ait alanları ne de ortak kullanım alanlarını işgal etmediğini, bina içindeki kirişlere zarar vermesinin söz konusu olmadığını, binada kirişlere yapılmış olan müdahaleden meydana gelebilecek zarardan hukuken ve cezaen sorumlu tutulacağı için böyle bir eylemde bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tespit dosyasında yapılan tespitleri kabul etmediklerini, davacı tarafın 1. Bodrum katta yer alan 2 No.lu dükkana ait depo alanının dükkanla bağlantısını sağlayan merdivenlerin müvekkili şirket tarafından iptal edildiği şeklindeki iddialarının ve bilirkişi tespitinin gerçeği yansıtmadığını, söz konusu dükkanla deponun bağlantısını sağlayan merdivenin ahşap portatif bir merdiven olduğunu, istenildiği şekilde sökülüp takılabilir durumda olduğunu, merdivenin kullanım şeklinin dükkan sahibinin kendi tasarrufunda olduğununu, müvekkili tarafından merdivenin iptal edilmediğini, merdivenlerin bina sakinleri ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, ortak alana ait olmadığını, davacı tarafın depo alanına giriş için yan bahçe ve kısmen kaldırımı da işgal edecek şekilde projesine aykırı olarak merdiven yapıldığını, bodrumda depo konumunda olan bu alana ayrı bir giriş tahsis edilerek dükkan konumuna getirildiğini ve kiralandığı iddiasının tespiti gerçeğini yansıtmadığını, söz konusu merdivenin yapının projesine uygun olarak inşa edildiğini, projede adı yangın kaçışı olarak geçtiğini, iddia edildiği gibi kaçak olmadığını kaldırımı da işgal etmediğini, deponun dükkan konumuna getirtilerek kiralandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, iş bu deponun 2 No.lu dükkana ait olduğunu, söz konusu deponun kiralanmasına bir engel teşkil etmediğini, davacı tarafın 2. bodrum katta projesine göre 1 araçlık otopark olan alanın yan taraftan kapatıldığını, 2 No.lu bağımsız bölüme ait depo alanının içinden kapı açılacak depoya ait ofis alanı şekline dönüştürüldüğü iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, söz konusu 1 araçlık otopark olan alanın bina sakinleri tarafndan depo olarak kullanıldığını, müvekkilinin bu bölümle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, davacı tarafın, tüm kat maliklerinin ortak alanı olan mevzuata uygun imar planı gereği komşu parsele bırakılan bina girişine göre sağ yan bahçesine, projeye aykırı olarak 2. Bodrum kattan zemin kat seviyesine kadar 2 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin kullanımına haiz olacak şekilde bir ek yapı yapıldığı iddiasında, müvekkiliyle bir ilgisinin bulunmadığını, 4 nolu bağımsız bölümün müvekkili şirkete ait olmadığını, davaya konu yapının müvekkili şirket tarafından 10 yıl öne tamamlandığını ve belediyeden onaylı projesine uygun olarak inşa edildiğini, belediyeden iskan alındığını, bağımsız bölümlerin mal sahiplerine teslim edildiğini, teslim sonrasında yapıda meydana gelen değişikliklerin, mal sahipleri tarafından yapıldığını, müvekkilinin bu değişikliklerle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, yapılan değişikliklerin kat maliklerinin onayı ve tadilat projesi ile meydana geldiğini, davacı tarafın belirttiği iddiaları müvekkili şirketin yapmadığını, davacı tarafın yaptığını ileri sürerek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddedilen kısmı nedeniyle istinaf talebinde bulunduklarını, delil tespiti davası kapsamında yapılan inceleme ile İstanbul Anadolu 20. Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/49 D.iş Esas, 2020/52 Karar numaralı kararı ile de alınan bilirkişi raporunda; "binada tüm kat maliklerinin ortak alanı olan, mevzuata uygun imar planı gereği komşu parsele mesafe bırakılan, bina girişine göre sağ yan bahçesine, projeye aykırı olarak, 2. Bodrum kattan Zemin kat seviyesine kadar 2 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin kullanımına haiz olacak şekilde bir ek yapı yapılmıştır. Yan bahçe alanının tamamı kullanılmış ve imar planına aykırı olarak komşu parsel sınırına dayanılmış olup, ruhsatsız olarak yapılan bu ek bina, alanının yaklaşık 77.94 metrekare olduğu sonucuna varılmıştır," denilerek haksız müdahalede bulunulduğunun tespit edilmesine rağmen mahkemece bu dosyada alınan bilirkişi raporunun dikkate alındığını, bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinin değerlendirilmediğini, 2 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin arasındaki projeye aykırılıkların giderilmesi konusunda değerlendirilmeye alınmadığını, bilirkişi raporunda yer alan hukuki mesnetten yoksun hak ve nesafet kurallarına aykırı işbu tespitin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, hem projeye hem de 634 sayılı Kanun'a ve ilgili diğer tüm sair mevzuata göre merdivenlerin ortak kullanıma ve alana ait olduğunun açık olduğunu, bu yüzden de merdivenin kaldırılabilmesi için kat maliklerinin onaylarının alınmasının zorunlu olduğunu, zemin katta bulunan ek yapıdaki tespitler için 2020/49 D. İş Esas, 2020/52 Karar sayılı İstanbul Anadolu 20. Sulh Hukuk Mahkemesi Delil Tespiti davasına esas alınan 21.09.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunun esas alındığını, dolayısıyla bu konuda da delil olarak gösterilen delil tespiti davası kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunun dikkate alınması gerektiğini, mahkeme kararının işbu davanın kısmen reddine dair kararının kaldırılmasını, hukuki mesnetten yoksun ve hatalı, 6 parsele kadar uzanan mevzuata aykırı yapının davalı yan tarafından kullanılabiliyor olmasının korunmasını asla kabul etmediklerini, söz konusu yapının yıkımı gerçekleştirilemeyecek ise davalının kullanımının engellenmesi ve müdahalesinden men edilmesi gerekliliğini belirerek ret kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından taşınmazın mimari projesine aykırı herhangi bir değişiklik yapılmadığını, davaya konu yapının müvekkili şirket tarafından 10 yıl önce tamamlandığını, belediyeden onaylı projesine uygun olarak inşaa edildiğini, sonrasında belediyeden iskan alındığını, bağımsız bölümlerin mal sahiplerine teslim edildiğini, teslim sonrasında yapıda meydana gelen değişikliklerin mal sahipleri tarafından yapılmış olduğunu, müvekkilinin işbu değişikliklerle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, yerel mahkeme tarafından söz konusu projeye aykırı değişikliklerin kimin tarafından yapıldığı araştırılmaksızın söz konusu değişikliklerin müvekkili tarafından eski haline getirilmesine karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, verilen sürenin de kısa olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan imalatların ana gayrimenkulün mimari projesine aykırı olduğunun tespit edildiği böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını ve kararın eksik inceleme sonucu verildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ana gayrimenkulde davalının mimari projeye aykırı imalatlar dolayısı ile ortak alana müdahalede bulunduğu, yapılan müdahaleye ilişkin herhangi bir tadilat projesi yahut kat maliklerinin muvafakat verdiğine ilişkin belgenin dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır.
3. Buna karşın mahkemece reddine karar verilen kısımlar yönünden yapılan inceleme ve araştırma yeterli değildir. Davacının ortak alana yapılan müdahaleler hususunda mahkemece, 1. Bodrum katta bulunan 2 No.lu dükkan nitelikli bağımsız bölüm ile 2. Bodrum katta bu bağımsız bölüme ait olan depo alanı ile bağlantısını sağlayan merdiven kısmının üzerinin demir saç ile kapatılması konusunda bu kısmın bağımsız bölüm mülkiyet alanı içinde kaldığı belirtilmiş ise de merdiven kovasının ortak alan kısmında kalıp kalmadığı, bağımsız bölüm içinde kat maliklerinin rızasına gerek olmaksızın yapılabilecek değişiklik olup olmadığı hususu araştırılmamıştır.
4. Yıkımı ana gayrimenkulün statiğini olumsuz etkileyeceğinden eski hale getirme kararı verilmeyen bahçe kısmındaki yapı için davalıların haksız kullanımına son verilip verilemeyeceği husunun değerlendirilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olup İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.