Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11470 E. 2024/7578 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedellerinin tespiti ve davalı idarelerden tahsili davasında, taşınmaz bedellerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve yargılama giderlerine ilişkin harcın belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz bedellerinin dava tarihleri esas alınarak hesaplanması gerektiği, emsal taşınmazlarla kıyaslama yapılırken üstün ve eksik yönlerin değerlendirilmesi gerektiği, 7421 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme uyarınca nispi harca hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının harç yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/575 Esas, 2023/243 Karar

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

DAVADA DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

DAVADA DAVALILAR : 1.... vekili

Avukat ... 2.... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 02.02.2010

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar ve davalı ... vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen dava davacıları vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerine ait Kayseri ili, ...,...Mahallesi 633 ada 32 ve 620 ada 31 parsel sayılı taşınmazlara davalı idarelerce kamulaştırma yapılmaksızın kalıcı nitelikte el atıldığını belirterek taşınmazların ve yıkılan muhdesatın bedellerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, 31 sayılı parsel her ne kadar imar planında kısmen ... alana isabet etse dahi ... alanın büyüklüğü itibarıyla ilçe belediyenin görev ve sorumluluk alanında olduğunu, 32 sayılı parselden geçen yolun ise müvekkili belediye tarafından yapılmadığını, dava konusu taşınmazların fiilen el atılan kısmı varsa bu kısma çok uzun süre önce el atılmış olduğundan zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açma şartları gerekleşmediğinden davanın reddinin gerektiğini, kanunda yapılan düzenlemelere uyulmadan davanın açıldığını, uzlaşma prosedürünün yerine getirilmediğini, talep edilen tazminat miktarının çok yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.03.2010 tarihli ve 2010/213 Esas, 2016/211 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan 05.10.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda emsal olarak alınan 1591 ada 2010, 2014 ve 2015 parsel sayılı taşınmazların dava tarihindeki endeksli metrekare birim fiyatlarının aritmetik ortalaması alınarak yapılan kıyaslama sonucu tespit edilen bedele hükmedilmesinin doğru olmadığı asıl ve birleştirilen davaların dava tarihleri gözetilmeden değer biçildiğinden alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 11.03.2021 tarihli ve 2018/495 Esas, 2021/162 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 11.03.2021 tarihli ve 2018/495 Esas, 2021/162 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların, kadastral parseli mi imar parseli mi olduğu ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorulup, dava konusu taşınmazlar ile emsal taşınmazların 2010 ve 2011 yıllarında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporlarının denetlenmesi gerektiği; Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/172 Esas, 2018/122 Karar sayılı dosyasında 630 ada 20 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davada Mart 2012 değerlendirme tarihi itibarıyla 480,00 TL/m², Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/116 Esas, 2018/151 Karar sayılı dosyasında 622 ada 19 parsel sayılı taşınmaz için Kasım 2012 tarihi itibarıyla 285,00 TL/m² birim bedeli Dairemiz denetiminden onanarak kesinleştiği halde dava konusu taşınmazlara 2010-2011 yılları itibarıyla 752,75 TL/m²-892,74 TL/m² aralığında birim değer belirleyen raporun inandırıcı görülmediği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 177 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca aynı davada ikinci kez ıslah ile talep arttırılması mümkün olmadığından bozma sonrası ikinci kez yapılan ıslah dilekçesindeki talep nazara alınarak fazlaya karar verildiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma olarak başlayan bu davanın 2023 yılı itibarıyla halen derdest olduğunu, taşınmaz değerinin 2010 yılı fiyatlarıyla değerlendirildiğini, 2010 ve 2023 yılı arasındaki fiyat farklılığının değerlendirilmesini Yüksek Mahkeme yargıçlarının vicdanlarına havale ettiklerini, önceki bozma kararında emsal gösterilen dosyalarda 2010 yılında belirlenen metrekare birim fiyatından daha fazla bedel belirlendiğinin gerekçede belirtildiği, müvekkillerinin bu davayı müracaata bırakıp yeniden dava açma ve güncel fiyattan bedel tahsil etme imkanı olmasına rağmen dürüstlükleri gereği bu yola müracaat etmediklerini, dava tarihi 2010 yılı olsa bile Yüksek Mahkemenin belirlenen bedeli güncelleyeceğini düşünerek davayı devam ettirmek istediklerini, belirlenen bedelin uygun olmadığını; müvekkillerin toplam arsa alanının 1.852,64 m² olduğu halde bilirkişilerce yapılan incelemede 1.751,41 m² üzerinden hesap yapıldığını, buna rağmen tapu iptal hükmünün taşınmazın tamamı hakkında kurulduğunu, tapusu iptal edilen 101,23 m² alanın bedeline hükmedilmediğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal gösterdikleri dosyada yakın mesafedeki taşınmaza düşük bedel belirlendiğini, düzenleme ortaklık payı oranının % 45 olması gerektiğini, idarelerine husumet yöneltilmemesi gerektiğini, tüm sorumluluğun diğer davalı idareye ait olduğunu, proje bütünlüğü kapsamında sorumlu olamayacaklarını ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine men'i müdahale davası açmağa hakkı olduğuna; ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak her bir davanın dava tarihi değerlendirme tarihi olduğundan, her bir dava tarihine göre değer biçilmek suretiyle taşınmazların bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3.Bozma kararına konu edilmeyen yapı bedellerinin bozma öncesi rapordaki bedelle aynı olması yerindedir.

4. Dosyadaki belgelerin incelenmesinden; davacı tarafça temyiz edilmeyen Mahkemenin ikinci kararında 620 ada 31 parsel sayılı taşınmazın konut alanında kalan ve el atılmayan 17,78 m² kısmının bedeline hükmedilmediği, bozma sonrası alınan son hükme esas fen raporunda bu alanın 19,63 m² olarak ölçüldüğü ve davalı tarafın usuli müktesep hakkı gözetilerek bu kısmın bedelinin hesaplanmadığı ve Mahkemece yine bu kısmın bedeline hükmedilmediği, bu kısım haricinde kalan tüm alanların bedeline hükmedildiği, 633 ada 32 parselin de tüm alanının bedeline hükmedildiği gözetildiğinde davacılar vekilinin "taşınmazların tüm tapu alanı iptal edildiği halde eksik bedele hükmedildiği" itirazına itibar edilmemiştir.

5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

6. Kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden yapılan incelemede, 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir” şeklinde düzenlendiği, eldeki davada dava konusu taşınmazlara 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmış olup, bu tarihten sonraki el atmalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da bir düzenleme bulunmadığı, bu el atmaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında fiilen el atılan taşınmazlar bedeli yönünden nispi harca hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından maktu harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden yapılan inceleme sonucunda, Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;

a. Asıl dava dosyasına ilişkin (A) bendinin (7) ve (8) numaralı alt bentlerinin hükümden çıkarılması ve yerine "Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 38.309,66 TL harçtan 17,15 TL peşin harç ile 14.212,47 TL (ıslah harcı toplu olarak yatırılmış olmakla, bu dosya yönünden hesaplanan miktar) toplamı 14.229,62 TL harcın mahsubu ile kalan 24.080,04 TL harcın davalı ... Başkanlığından alınarak Hazineye irat kaydına, bu dosya açısından davacı tarafça yatırılan 14.229,62 TL harcın davalı ... Başkanlığından alınarak davacı tarafa verilmesine",

b. Birleştirilen Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/191 Esas sayılı dosyasına ilişkin (B) bendinin (6) ve (7) numaralı alt bentlerinin hükümden çıkarılması ve yerine "Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 6.134,19 TL harçtan 133,65 TL peşin harç ile 2.709,94 TL (ıslah harcı toplu olarak yatırılmış olmakla, bu dosya yönünden hesaplanan miktar) toplamı 2.843,59 TL harcın mahsubu ile kalan 3.290,60 TL harcın davalı ... Başkanlığından alınarak Hazineye irat kaydına, bu dosya açısından davacı tarafça yatırılan 2.843,59 TL harcın davalı ... Başkanlığından alınarak davacı tarafa verilmesine",

c. Birleştirilen Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1125 Esas sayılı dosyasına ilişkin (C) bendinin (6) ve (7) numaralı alt bentlerinin hükümden çıkarılması ve yerine "Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 10.289,03 TL harçtan peşin 133,65 TL ile 4.299,29 TL (ıslah harcı toplu olarak yatırılmış olmakla, bu dosya yönünden hesaplanan miktar) toplamı 4432,94 TL harcın mahsubu ile kalan 5.856,09 TL harcın davalı ... Başkanlığından alınarak Hazine'ye irat kaydına, bu dosya açısından davacı tarafça yatırılan 4.432,94 TL bedelin davalı ... Başkanlığından alınarak davacı tarafa verilmesine",

d. Birleştirilen Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/199 Esas sayılı dosyasına ilişkin (D) bendinin (6) ve (7) numaralı alt bentlerinin hükümden çıkarılması ve yerine "Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 1.562,71 TL harçtan 133,65 TL peşin harç ile 723,80 TL (ıslah harcı toplu olarak yatırılmış olmakla, bu dosya yönünden hesaplanan miktar) toplamı 857,45 TL harcın mahsubu ile kalan 705,26 TL harcın davalı ... Başkanlığından alınarak Hazineye irat kaydına, bu dosya açısından davacı tarafça yatırılan 857,45 TL bedelin davalı ... Başkanlığından alınarak davacı tarafa verilmesine" cümlelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı ... Başkanlığından aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.