"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/115 Esas, 2023/101 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/275 Esas, 2021/296 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı BUSKİ Genel Müdürlüğü yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekilİ tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi 2365 ada 4 parselde müvekkilinin hisse sahibi olduğunu, dava konusu taşınmaza kalıcı olarak el atıldığını, dava konusu taşınmazın imar planında belediye hizmet alanında olduğunu, müvekkilinin müstakilen yararlanmasına elverişli olmadığını, proje bütünlüğü bulunduğunu belirterek, belirlenecek tazminatın davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı BUSKİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili belediye tarafından taşınmazda herhangi bir imalat yapılmadığını, idarelerine husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu taşınmazın imar planında belediye hizmet alanında kaldığını, bu durumun taşınmazın değerini düşürdüğünü, değerli olmadığını, talebin fahiş olduğunu, kamulaştırmasız el atma davasının şartlarının oluşmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından fiili müdahalede bulunulmadığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, tespit edilen bedelin uygun olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza davalı idareler tarafından kamulaştırmasız el atıldığı, proje bütünlüğü ilkesi gözetilerek bedel takdirinin yerinde olduğu ve Mahkemece kurulan hükmün hukuka uygun olduğu belirtilerek davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen ve 7421 sayılı Kanun'un üçüncü maddesi ile değişik Ek 1 inci Maddesi.
5. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu...Mahallesi 2365 ada 4 parsel sayılı taşınmaza fen bilirkişi raporuna göre kısmen fiilen el atıldığı anlaşılmış, taşınmazın imar planında belediye hizmet alanında kalması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusunun proje bütünlüğü kapsamında değerlendirilmesi yerinde görülmüştür.
3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi, taşınmazda davacı tarafın pay karşılığına hükmedilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.