"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/657 Esas, 2023/1633 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/701 Esas, 2021/635 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın 744 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılmamış sayılmasına, 744 ada 8 parsel yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 744 ada 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi 744 ada 1 parsel sayılı taşınmazda sair hissedarlar tarafından açılan ve kesinleşen kamulaştırmasız el atma davaları ile ifraz edilen 744 ada 4 parsel sayılı 7819,54 m² miktarlı taşınmazın tamamında ...camii, 744 ada 5 parsel sayılı 145 m² miktarlı taşınmazın tamamında anılan caminin müştemilatı, 744 ada 3 parsel sayılı 2510 m² miktarlı taşınmazın tamamında ...mezarlığı yapılmak ve fiilen kullanılmak sureti ile herhangi bir kamulaştırma yapılmadan taşınmazlara kamulaştırmasız el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesi ile; iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dava konusu yerde sorumluluğun müvekkili idarede olmadığı gibi dava konusu yere müvekkili idare tarafından el atılmadığını, husumetin müvekkili idareye yöneltilmesinin yerinde olmadığını, dini tesis alanı ile ilgili talebin İlçe Belediyesinden talep edilmesi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen bedelin fahiş olduğunu, gerçek değerin çok üzerinde olduğunu belirterek, davanın reddine, davanın kabulü halinde, dava konusu taşınmazların müvekkili adına tesciline, tapu kaydındaki haciz, ipotek, vakıf icaresi vb tüm takyidatları ve şerhlerin bedele yansıtılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile...Mahallesi, 744 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına,...Mahallesi, 744 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 744 ada 8 parsel hakkında karar verilmesine yer olmadığına,...Mahallesi, 744 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 744 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ve...Mahallesi, 744 ada 5 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırmasız el atılması nedeniyle kamulaştırmasız el atma tazminatının davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, bedelin yüksek olduğunu, harç ve vekâlet hükümlerinin hatalı olduğunu, güncel tapu kaydına göre alan pay hesabının hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmazlara mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesinin doğru olduğu, hükmedilen 3.600,00 TL/m² bedelin de Daire ve Yargıtay denetiminden geçen paydaş dosyalarında belirlenen fiyatlarla uyumlu olduğu, açılmamış sayma kararı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6, 7 ve 13/2 maddeleri kapsamında dava dilekçesindeki ve ıslah dilekçesindeki talepler dikkate alındığında hüküm altına alınan vekâlet ücretinde hukuka aykırılık olmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2022/5-49 2023/371 Esas ve Karar sayılı kararına göre husumetin davalı idareye yöneltilmiş olmasının da doğru olduğu gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ayrıca müvekkili idare lehine eksik vekâlet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa niteliğindeki dava konusu ...Mahallesi, 744 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 744 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ile aynı yer 744 ada 5 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.