"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/264 Esas, 2023/1094 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/1022 Esas, 2021/488 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddi ile kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... ve davalı idare vekili tarafından davacı ... yönünden temyiz edilmekle; kesinlik süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın, davacı ... vekilince istinaf edilmediği ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında İlk Derece Mahkemesi kararına göre davacı aleyhine bir durum oluşmadığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen davacının temyiz hakkı bulunmadığının kabulü ile temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin davacı ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu...Mevkii 220 ada 129 parselde kayıtlı taşınmazın müvekkillerine ait olduğunu, davalı ... başkanlığının gayrimenkulün üzerinden yol geçirerek asfaltlama yaparak taşınmaza el attdığını, belirlenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davacının tüm taleplerinin haksız ve iddialarının dayanaksız olduğunu, dava şartı olan uzlaşma amacıyla herhangi bir başvurusunun olmadığını, müvekkil belediyenin 31.03.2014 tarihli yerel seçimler sonrası Büyükşehir Belediyesi olduğunu, bu tarihten önce el atılan işlemlerin müvekkil belediyeye karşı ikame edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kamulaştırmasız el atma davalarının ikame edilebilmesi için fiili el atmanın mevcut olması gerektiğini, huzurdaki davada taşınmazın kullanımını engelleyecek şekilde el atmanın olmadığını, bu nedenle davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacı tarafından el atma tarihinin belirlenemediğini, davanın zaman aşımı yönünde de reddi gerektiğini belirterek açılan davanın usulden, aksi halde savunmalar kapsamında esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) uygun hazırlanmadığını, el atma tarihindeki niteliğine göre değerin belirlenmesi gerektiğini, düzenleme ortaklık payı değerlendirilmeden kamlaştırma bedelinin tespit edildiğini, belirlenen m² birim bedelinin yüksek belirlendiğini, emsallerin uygun olmadığını, ıslah dilekçesini kabul etmediklerini, hava fotoğraflarının celbi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen niteliğine, imar durumu ve konumuna göre belirlenen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğunu; ancak dava konusu taşınmaza yol olarak el atıldığından taşınmazın tapudan terkinine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve hüküm özetinin ilgili Tapu Müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmesi hatalı olduğundan İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında davacı ... yönünden temyiz yolu açık, diğer davacılar yönünden kesin olarak karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler doğrultusunda temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu...Mevkii 220 ada, 129 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde dava konusu taşınmaza kamulaştırma yapılmadan yol yapılmak suretiyle el atıldığı gözetilerek taşınmazın el atılan kısmının bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A.Davacı ... Vekilinin Temyizi Yönünden;
Davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
B.Davalı İdare Vekilinin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden aşağıda kalan harcın alınmasına, davacı ...'dan 2.107,80 TL temyize başvurma harcının alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.