"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1137 Esas, 2023/2073 Karar
KARAR : Esastan ret/ Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/289 Esas, 2020/220 Karar
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... vd. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve davalı ... vd. vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Eskişehir ili, Odunpazarı ilçesi, Ihlamurkent Mahallesi (eski Mamuca Mahallesi, 3900 parsel) 16720 ada 104 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.06.2020 tarihli ve 2018/289 Esas, 2020/220 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vd. vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2022 tarihli ve 2020/1081 Esas, 2022/1018 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmaza arazi niteliğine göre gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı, davacı idare tarafından yapılan istinaf başvuru talebinin reddine, bir kısım davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin ise kabulü ile dava konusu taşınmazın arsa vasfında kabul edilerek emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedel üzerinden ve fark bedelin depo ettirilerek derhal ödenmesi suretiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2022 tarihli ve 2020/1081 Esas, 2022/1018 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22 nci maddesi (a) bendi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu dava konusu 25.000,00 m² yüzölçümlü 3900 parsel sayılı taşınmazın 24.983,63 m² yüzölçümlü 16720 ada 104 parsel olarak tapuya tescil edildiği, dava konusu taşınmazın 3.147 m²lik kısmında Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi lehine tesis edilen irtifak alanının yenileme çalışmaları sonucunda 3.343,58 m² olarak tapuya tescil edildiği anlaşıldığından yenileme çalışmaları dikkate alınarak önceki irtifak hakkından kaynaklanan değer düşüklüğü belirlenip taşınmaz değerinden indirilmesi gerekirken, bu konuda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilâmı doğrultusunda yeniden yapılan değerlendirme neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu, parselin yenileme sonucu alanının 24.983,63 m² olarak yenilendiği görülmekte olup bu parselin fiili zemininde Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi lehine 3.343,58 m² alan üzerinde daimi irtifak tesis edildiğinden bu alan üzerinden yeniden değer kaybı hesaplanması gerektiğini, yürürlükteki imar planı Entegre Katı Atık Bertaraf, Düzenleme Depolama Tesisine ilave olarak lokal imar planı yapıldığından objektif değer artışının bu husus dikkate alınarak hesaplanması ve taşınmaz üzerinde ne gibi bir sanayi işletme tesisi kurulabilir, tarım ve tarıma dayalı sanayi tesisleri için gerekli şartları taşıyor mu, imar planı gereksinimi var mı, çevredeki sanayi tesislerinin tarım amaçlı kullanılan bir yerde avantaj mı yoksa dezavantaj mı sağlayacağı gibi konuların da irdelenmediğini; ayrıca İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu ile Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda fahiş fark olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz bedelinin düşük belirlendiğini, komşu taşınmazların değrlerinin emsal alınmadığını, enerji nakil hattından kaynaklanan irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü uygulanmasının yasal dayanağı olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Buna karşın, 6100 sayılı Kanun'un 360 ıncı ve 373 üncü maddeleri ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun yukarıda zikredilen kararı göz önüne alındığında; Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak düzelterek veya yeniden esas hakkında hüküm vermesi akabinde bu hükmün de Yargıtay tarafından bozulması ile İlk Derece Mahkemesi kararı hayatiyetini kaybetmiş olmaktadır.
4. Bu durumda; Dairemizin kararına uyan Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek, infaza elverişli hüküm kurulması gerekirken, hayatiyetini kaybetmiş İlk Derece Mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılıyormuş gibi karar verilmesi doğru değilse de hükmün devamında esasa ilişkin Dairemizin bozma kararı doğrultusunda karar verildiğinden ilgili kısmın hükümden çıkartılması gerekir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare ve davalı ... vd. vekillerinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (A) bendinde bulunan "Davacı idare vekilinin istinaf itirazlarının reddine, davalılardan ... vd. vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.06.2020 tarihli ve 2018/289-2020/220 sayılı kararının kaldırılmasına," ibaresinin çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı ... vd. ile davacı idareden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.