"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/807 Esas, 2022/1138 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Karakoçan Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/124 Esas, 2020/25 Karar
Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Karakoçan Kadastro Mahkemesinin 2008/10 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde dava konusu ...köyü, 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırları dahilinde olan ve tapu kayıtlarına göre ...köyü, Cilt:2, sahife:23, sıra:85, 11.12.1980 tarihli, yüzölçümü 38016 m² olan tarla ile ilgili kısmının davalı Hazine ve orman idaresi adına yapılan tespitinin iptali ile davacı müvekkiller adına tesciline dair taleplerinin mahkemece reddedildiğini, mahkeme ilamının temyiz edildiğini, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01.03.2016 tarihli ve 2015/14312 Esas, 2016/2494 Karar sayılı ilamıyla mahkeme kararının onandığını, ve kesinleştiğini, dava konusu taşınmaza uygulanmasını talep ettikleri tapu kaydının zemine aynen uyduğunu, Yargıtay (Kapatılan 20. Hukuk Dairesinin dayanağı 01.02.2012 tarihli ve 20111/11407 Esas, 2012/737 Karar sayılı ilamın son bendinde "... tespitin dayanağı Şubat-1991 tarih 171 sayılı tapu kaydı uymakta ise de kaydın oluştuğu tescil davasında Orman Yönetimi taraf olmadığı için yönetimi bağlamayacağı, kayıt maliklerinin tapu kaydı bedelini talep edebilecekleri...'' şeklinde değerlendirme yaptığını, bu Yargıtay ilamı doğrultusunda Kadastro Mahkemesi kararının hükmünün mahkeme kararıyla yitirildiğini, bu kararın hükmünü yitirmesi nedeniyle ...köyü, Cilt:2, sahife:23, sıra:85, 11.12.1980 tarihli, yüzölçümü 38016 m² alanın bedeli olarak şimdilik 10.000,00 TL yargılama giderleri ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın orman vasfında olduğunun mahkeme kararı ile belirlendiğini, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve Kanuna aykırı olduğunu, davanın reddi gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen fen bilirkişi rapor ve krokisinde dava konusu edilen ...köyü, Cilt:2, sahife:23, sıra:85, 11.12.1980 tarihli, yüzölçümü 38016 m² olan taşınmazın, hudut ve mevki olarak krokide D harfi ile gösterilen yere aynen uyduğu ve ...köyü, 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın içinde kaldığı anlaşıldığından gelir metodu esas alınarak dava tarihine göre değer biçilmesine ve taşınmazın orman vasfıyla tescili sonucu tapunun kıymetini yitirmesi nedeniyle taşınmazın bedeline dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen karar usul ve Kanuna uygun olup davalı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Bingöl ili, ...köyü, Hopik Mevkii 11.12.1980 tarihli ve 85 sıra numaralı, 38.016 metrekare yüzölçümlü taşınmazın dava dışı üçüncü şahıs tarafından ... ve ... adına hibe nedeniyle tescil edildiği, dava konusu taşınmazın orman vasfı ile tespit edilmesi üzerine açılan Kadastro tespitine itiraz davası reddedilerek tespit gibi tesciline karar verildiği, kararın 18.05.2016 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 24.06.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.