"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/558 Esas, 2023/234 Karar
KARAR : Ret/Karar verilmesine yer olmadığına
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile üzerinden enerji nakil hatları geçirilmiş olması nedeniyle irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, dahili davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden reddine, davalı ... yönünden ise dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili asıl dosyaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara ili, ..........ilçesi,..........,İmar Mahallesi, 44744 ada 1 (yeni 44744 ada 12) parsel sayılı taşınmazda hissedar olduklarını, taşınmazın imar planında kentsel rekreasyon alanı olarak ayrıldığını, üzerinden enerji nakil hattı geçirildiğini ve kamulaştırmasız el atıldığını ileri sürerek belirlenecek tazminatın davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı, husumet ve derdestlik itirazları bulunduğunu, enerji nakil hatlarının ...'a ait olup, kurumları ile ilgisinin bulunmadığını, değer kaybı iddialarının doğru olmadığını istenen bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın imar planında kentsel rekreasyon alanında kaldığını, taşınmazın maliklerince kullanılabileceğini, mülkiyeti sınırlayıcı bir durumun söz konusu olmadığını, hukuki el atmadan sözedilemeyeceğini, taşınmaza fiilen el atılmadığını, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
3. Dahili davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; görev, husumet ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının hissesinin geldiği parselin 1957 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, enerji nakil hatlarına ilişkin olarak 1984 ve 1988 tarihlerinde bedelin malikleri adına Etibank...şubesine yatırılarak irtifak haklarının tescillerinin sağlandığını, kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığını mükerrer kamulaştırma bedelinin ödenemeyeceğini, rızai ferağ verilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.07.2016 tarihli ve 2012/638 Esas, 2016/387 Karar sayılı kararı ile davanın, davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle, davalı ... ve dahili davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve dahili davalı ... Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahallinde yapılan keşif sonucu taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş; ancak her ne kadar mahkemece taşınmazın imar planında rekreasyon alanı olarak ayrılması ve ağaçlandırma yapılarak el atılması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmişse de; dosyadaki bilgi ve belgelere göre yenilenen onaylı imar planı gereğince taşınmazın ticaret alanı olarak ayrılmış olduğu anlaşıldığından, taşınmazın imar durumu davalı idareden getirtildikten sonra mahallinde keşif yapılıp imar uygulaması ile ticaret alanında kalan taşınmaza fiilen el atmanın halihazırda bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, dava konusu taşınmazın ifraz gördüğü ve davacıya ait payın 12 parselde hisselendirildiği anlaşıldığından, 12 parsel sayılı taşınmazın ilk tescilden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte ilgili tapu müdürlüğünden, dava konusu taşınmazda bulunan enerji nakil hatlarına ilişkin tebligatlar dahil tüm kamulaştırma işlemleri davalı ... Genel Müdürlüğünden getirtilip, davacının dosyadaki bilgi ve belgelere göre taşınmaza satış suretiyle malik olduğu gözetilerek payına yönelik olarak usulüne uygun olarak yapılmış kamulaştırma işlemi bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 12 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının denetime olanak verecek şekilde ilgili tapu sicil müdürlüğünden getirtilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, ifraz öncesi 44744 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre davacı payı üzerindeki takyidatın hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi ve kabule göre de bedeline hükmedilen taşınmaz hakkında tescil hükmü kurulmadığı gibi ayrıca irtifak bedeline hükmedildiği hâlde, irtifak hakkının tescili yönünde de hüküm kurulmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın, davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, dahili davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden reddine, davalı ... yönünden ise dava konusuz kaldığından karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 3194 sayılı İmar Kanun'un (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesi gereği "Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı " sınırları içerisinde bulunan taşınmazın hali hazırda idare Mahkemesi kararına istinaden planının iptal edilmiş olmasının taşınmazın ve sorumlu belediyenin kanunun anılan maddesi gereği plan yapma ve yürürlüğe koyma sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, taşınmazın plansız duruma düşmüş olması da 3194 sayılı Kanun'un anılan maddesi doğrultusunda malikin mülkiyet hakkının kısıtlanmasıyla eş değer mahiyette olduğunu, ... Genel Müdürlüğü aleyhine açılan dava yönünden ise usule uygun bir kamulaştırma işlemi yapılmamış olduğunu, eski maliklerin bedellerini tahsil edip etmediklerine ve onlar yönünden usule uygun olarak kamulaştırma işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığının araştırılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacılar tapu malikleri ile davalılar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve üzerinden enerji nakil hattı geçirilmesi nedeniyle irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davalı ... yönünden yapılan değerlendirmede; dosyadaki bilgi ve belgelere, Dairemiz denetiminden geçen ve kesinleşen dava konusu taşınmazın dava dışı paydaşları tarafından açılan ve Dairemiz 2021/4158 Esas, 2021/10347 Karar sayılı kararına konu dava dosyası ile Dairemiz 2023/3463 Esas, 2023/11398 Karar sayılı kararına konu dava dosyası üzerinde yapılan inceleme neticesinde; taşınmazın Yenimahalle Belediye Meclisinin 17.11.1999 tarih ve 320 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında “kentsel rekreasyon alanında” kaldığı, Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.01.2013 tarihli ve 154 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 imar planı kapsamında “ticari rekreasyon alanı” olarak planlandığı, daha sonra Yenimahalle Belediye Meclisinin 08.03.2013 tarihli ve 332 sayılı 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli ... plan değişikliği ile birlikte Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.07.2013 tarihli ve 1365 sayılı kararı ile tadilen onaylandığı ve ticaret alanı olarak ayrıldığı, daha sonra da 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi gereğince 84184/Ek2 parselasyon planının Büyükşehir Belediye Encümeninin 03.07.2014 tarih ve 1779/3533 sayılı kararı ile onaylandığı, 1 parsel sayılı taşınmazdaki davacı payının 12 parsel sayılı taşınmazda hisselendirildiği, dava dışı paydaşlar tarafından açılan dava sonucu Ankara 2. İdare Mahkemesinin 2017/1019 Esas, 2018/2057 Karar sayılı dosyası ile dava konusu taşınmazın ticaret alanı kullanımına ilişkin imar planı değişikliği işleminin iptaline karar verildiği, öte yandan Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.05.2017 tarihli ve 1011 sayılı Belediye Meclisi kararı ile de dava konusu taşınmazın da aralarında bulunduğu bir kısım taşınmazın Kentsel Gelişim Dönüşüm Proje Alan Sınır değişikliği yapılarak; ticaret alanı olan imar durumu konut ve ticaret alanı olarak ve kullanım amacı konut ve ticaret olarak değiştirilmesine yönelik yapılan imar değişikliğinin iptali istemiyle TMMOB Mimarlar Odası Ankara şubesince açılan dava sonucu, Ankara 9. İdare Mahkemesinin 2017/2150 Esas, 2019/2062 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda 16.10.2019 tarihli karar ile işlemin iptaline karar verildiği, bu kararın 25.03.2021 tarihinde kesinleştiği, bu durumda uzun yıllardan beri taşınmazın imar planında kamuya özgülenme durumu devam ettiğinden fiili el atmanın gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiği gibi davalı idarenin dava konusu taşınmazın paydaşlarınca açılan davalar sonucu paydaş haline geldiği anlaşıldığından eldeki davada taşınmaza el atıldığının kabulü ile karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme neticesi davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
3. Davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden yapılan değerlendirmede; dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davalı idare tarafından taşınmaz üzerinden geçirilmiş olan enerji nakil hatlarına ilişkin olarak, davacının payının geldiği kök parseldeki maliklere kamulaştırma işleminin tebliğ edilmediği, bedelin 1984 ve 1988 de bankaya yatırıldığı ileri sürülmüşse de, bedellere ilişkin makbuzlara ve bedelin ilgililerine ödendiğine dair herhangi bir bilgi ya da belgeye dosya içerisinde rastlanmadığı, mahkemece gerekçede eski maliklerin muvafakatlerinin bulunduğu belirtilmişse de bu hususa ilişkin muvafakatnamenin dosya içerisinde yer almadığı, dolayısı ile usulüne uygun olarak yapılmış bir kamulaştırma işleminin bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulü yerine yanılgılı değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.