Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1190 E. 2023/9657 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, bozma kararına uyularak verilen kararda bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma öncesi mahkeme kararında hükme esas alınan bilirkişi raporundaki zemin metrekare birim bedelinin, davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu ve bozma sonrası daha yüksek bir bedel üzerinden hüküm kurulamayacağı, ayrıca AİHM ve AYM kararları gözetildiğinde davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğu gerekçeleriyle, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/25 Esas, 2018/298 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, Sorgun ilçesi, ... Mahallesi, 195 ada 94 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.03.2013 tarihli ve 2012/252 Esas, 2013/152 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 20.03.2013 tarihli ve 2012/252 Esas, 2013/152 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilirken, dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça, yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerektiği; ancak dosyada bu şekilde inceleme yapılmadan daha önce mahkeme kararı ile belirlenmiş miktarlar esas alınarak endekslenmek suretiyle değerlendirme yapılması ve kalan kısımda belediyeden sorulmadan yazılı gerekçe ile %2 oranında değer kaybı olacağının kabulü doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, idare aleyhine bedelin artırıldığını, emlak m² değerleri sorulmadan eksik inceleme ile değerlendirme yapıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerinin çok düşük belirlendiğini, emsal satışların gerçeği yansıtmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin ve davalı ... Soylu vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Bozma kararı öncesi mahkemece verilen hükme esas alınan bilirkişi raporunda zemin metrekare birim bedelinin 44,40 TL olarak tespit edildiği ve bu kararın yalnızca davacı idare vekili tarafından temyiz edildiği, bu durumda zemin metrekare birim bedeli davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu hususu gözetilmeden bozma ilamı sonrası daha yüksek zemin metrekare birim bedeli üzerinden hüküm kurulması doğru değildir.

4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare ve davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare ve davalı ... vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının;

a) 1 numaralı bendinde yer alan ''197.406,131 TL '' ibaresinin çıkarılmasına yerine ''185.903,26 TL '' ibaresinin yazılması,

b) Hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkarılmasına yerine ''Davacı idarece fazla depo edilen 11.502,87 TL’nin davalılar tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalılardan hisseleri oranında alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine,” cümlesinin yazılması,

c) (8) numaralı bendinin hükümden çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davacı idare ile davalı ...'ya iadesine,

25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.