"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/781 Esas, 2023/235 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden davalı ... Başkanlığına karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davalı ... Başkanlığına karşı açılan davada karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil istemi yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Ecrimisil bedeli olarak hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; davacılar ve ... vekillerinin ecrimisile ilişkin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar ve davalı ... vekillerinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Mersin ili, Akdeniz ilçesi, Hamidiye Mahallesi 98 ada 103 parsel sayılı taşınmazına davalı idare tarafından yol yapımı nedeniyle kamulaştırma yapılmadan 1985 yılında fiilen el konulduğu, müvekkillerinin paydaş olduklarını, davalı idarelerden kamulaştırmasız el atma nedeniyle 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ecrimisil değeri olarak da 1.000 TL'nin el koyma tarihinden itibaren öngörülen en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davada husumetin diğer davalı ... Başkanlığına yöneltilmesi gerektiğini ve müvekkili belediye yönünden açılan davanın husumetten reddine karar verilmesini, davacılar vekilinin ecrimisil talebinin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazında bulunmuş ve husumetin Akdeniz Belediyesine yönetilmesi gerektiğini, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.12.2014 tarihli ve 2011/655 Esas, 2014/583 Karar sayılı kararıyla; kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden davalı ... Başkanlığına karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden ise davanın esastan reddine, ecrimisil istemi yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 05.12.2014 tarihli ve 2011/655 Esas, 2014/583 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.04.2017 tarihli ve 2017/11991 Esas, 2017/11696 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
3. Dairemizin düzeltilerek onama kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; karar düzeltme talebinin kabulü ile alınan rapor uyarınca dava konusu taşınmazın davalı ... Başkanlığınca el atılan bölüm için tespit edilen ecrimisil bedelinin taleple bağlı kalınarak kabulüne ve davalı ... yönünden davanın husumet yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre dava konusu taşınmazın yargılama sırasında imar uygulaması görerek başka parsellere şuyulandırıldığı anlaşıldığından, davalı ... yönünden açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta yazılı şekilde karar verilmesi ve davacılardan ... ile ... hakkında vekaleten dava açılmış ise de; 30610708386 TC kimlik numaralı ...'un nüfus kayıt örneğinin incelenmesinde 30.06.2009 tarihinde vefat ettiği, dava açıldığı tarihte ölü olduğu ve mirasçıları adına düzenlenmiş vekaletname de ibraz edilmediği gibi davacı ... yönünden de tapuda isim tashihi yapılması için davacı vekiline süre verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aktif husumet ehliyeti araştırılmadan bu kişiler yönünden eksik inceleme ile hüküm tesis edilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilamı gereğince kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden davalı ... Başkanlığına karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davalı ... Başkanlığına karşı açılan davada karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil istemi yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ecrimisile fiilen el koyma tarihinden itibaren faiz işletilmesi, aksi kanaatte olunması durumunda ise dönem sonundan itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, davacılar lehine nispi vekalet ücretine, kabul edilmemesi durumunda ise tazminat ve ecrimisil yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacılar tarafından haklı sebebe bağlı olarak dava açıldığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacaklarını, husumetten reddedilen davalı idare yönünden vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ecrimisil bedelinin çok düşük belirlendiğini, bedele enflasyon değerlerine göre faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; ecrimisil nedeniyle sorumlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, ecrimisil yönünden gerekli şartların oluşmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davacılar ve Davalı ... Vekillerinin Ecrimisil Taleplerine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davacılar ve davalı ... vekillerinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davacılar ve Davalı ... Vekillerinin Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davacılar ve davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı ... Başkanlığından aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.