Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11979 E. 2024/3813 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve tapu terkinine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, bozma kararına uygun olarak verdiği bedel tespiti ve tapu terkinine ilişkin kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ve bozma kararı ile kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/40 Esas, 2023/158 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Tokat ili, ... ilçesi, ... köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırılması hususunda davacı kurum tarafından kendilerine bir bedel teklif edildiğini ancak değerin emsal değerlere göre çok düşük tutulmasından dolayı anlaşma sağlanamadığını, taşınmaz için belirlenen 91,90 TL metre kare fiyatının emsallere göre çok düşük bir bedel olduğunu, taşınmazın yola cephesinin daraldığını, bununda pazarlık aşamasında hiçbir şekilde ele alınmadığını, taşınmazda değer kaybına neden olduğunu, taşınmazı işyerine çevirebilmek için anayolla arasında kot farkı bulunduğundan toprak çektirip doldurduğunu ve anayola hizalandığını, bunun için bir çok masraf yaptığını, bunun da pazarlıkta dikkate alınmadığını, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ürcetinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.01.2019 tarihli ve 2018/248 Esas, 2019/25 Karar kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin18.03.2019 tarihli ve 2019/1249 Esas, 2019/1354 Karar kararı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazın gelir metoduna göre değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik olmadığı gibi bilirkişi raporuna göre sulanabilir nitelikte arazi olduğu anlaşılan dava konusu taşınmaz için kapitalizasyon faizinin % 4 olarak belirlenmesinin ve taşınmazın bulunduğu yöre dikkate alındığında isabetli olduğu, dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim bedeline iade kararında belirtilen ölçütler gözetilerek % 20 oranında objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek bedel tespit edilmesinin de yerinde olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 18.03.2019 tarihli ve 2019/1249 Esas, 2019/1354 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ile uygulama imar planına 300 metre mesafede oluşu da dikkare alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun 19.01.2018 havale tarihli raporda kabul edildiği gibi % 150 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespiti ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 02.03.2023 tarihli ve 2022/40 Esas, 2023/158 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişilerce tespit edilen bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın aslında arsa vasfında olduğunu, aynı kamulaştırma kapsamında yer alan ve dava konusu taşınmazla aralarında 50 metre olan, konum olarak şehir merkezine daha uzak ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaz için daha yüksek bedel belirlendiğini, aynı bölgede yer alan ilgili davalara konu taşınmazlardan şehir merkezine ve imara en yakın olan taşınmaz bu davaya konu taşınmaz olmasına rağmen en az değerin burası için belirlendiğini, daha uzak yerlere ekte de sunulan kararlarda görüleceği üzere istinaf aşamasında lehlerine kaldırıldığı halde işbu dosyada ise Karayolları Müdürlüğünün verdiği rakamdan dahi düşük meblağ verildiğini, ilgili gayrimenkul şehir içinde TOKİ konutlarının karşında kaldığını, gayrimenkulün gerçek değerinin tespit yoluna gitmeyerek bilirkişinin hesaplama yöntemini yanlış yapması yüzünden mağdur olduklarını, ana yolun yükseltilmesi sonucu kot farkının ortaya çıkmasından dolayı ilgili gayrimenkulü doldurarak ve hafriyat için bir çok masraf yapıldığını, yapılan bu masraflar hiç bir şekilde değerlendirilmediğini ayrıca, ilgili iş yerinin cephesi Karayolları Kenarında Yapılacak Ve Açılacak Tesisler Hakkındaki Yönetmeliğe göre yola cephenin 75 metrenin altına düşmesinden dolayı, ileride iş yeri açma imkanının da ellerinden alındığını,bu mağduriyetin de dikkate alınmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA ,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.