"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/170 Esas, 2023/1714 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/283 Esas, 2021/499 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ile davalılar ... vd. vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare, davalılar ... vd., davalılar ... vd. vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı ... vd. Vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği belirlenmiştir.
Adli yardım talebi temyiz yoluna başvuru sırasında istendiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, davalı vekilinin adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.
Adli yardım 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.
Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebini içeren dilekçe ile ekindeki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; adli yardım talebinde bulunan davalının ödeme gücünden yoksun olduğuna ilişkin belge sunulmadığından adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu yönünde kanaat oluşmadığı ve temyiz harç ve giderlerinin yatırıldığı anlaşıldığından adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar ... vd. vekilinin temyiz dilekçesinin süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Siirt ili, ... ilçesi, ... köyü ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalılar ... vd. ve davalılar ... vd. vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; münavebe için alınan ürünlerin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %6-7 oranında alınması gerektiğini, objektif değer artış oranının yüksek belirlendiğini belirterek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarla sebzeciliği münavebesi ile hesap yapılması gerekirken kuru tarım münavebesi uygulanması suretiyle bedelin düşük belirlendiğini, objektif değer artış oranının düşük olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %3 alınması gerektiğini belirterek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapama bahçe değerinin eksik hesaplandığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/282 Esas sayılı dosyasındaki bedelden daha düşük belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranın %5 oranında alınmasının hatalı olduğunu, objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi vasfındaki dava konusu taşınmaza net gelirine göre değer biçilmesinin doğru olduğu, bilirkişi raporundaki diğer hesaplamaların Yargıtay uygulaması doğrultusunda yapıldığı ve belirlenen değerin sonuç itibarıyla uygun olduğu anlaşıldığından tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf nedenlerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar ... vd. vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dairemiz denetiminden geçen aynı kamulaştırma kapsamındaki dava dosyalarında sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazlarda münavebe ürünü olarak buğday, domates, patlıcan, biber ürünleri esas alınarak değer biçilmiştir. Hükme esas alınan raporda ise dava konusu taşınmaz için buğday, domates münavebesi uygulanmış olup denetimden geçen dosyalarda uygulanan ekim planından ayrılma nedenlerinin gerekçesi açıklanmışsa da keşifte yapılan mahkeme gözlemi de dikkate alındığında bu açıklama yeterli ve inandırıcı görülmemiştir.
Bu durumda, sulu tarım arazisi niteliğine göre münavebe ürünü olarak buğday, domates, patlıcan, biber ürünleri alınarak değer biçilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
5. Dosya içindeki 01.12.2020 tarihli fen raporunda dava konusu 18.700,00 m² yüzölçümlü ... parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu 142 ada 12 parsel olarak tapuya tescil edildiği ve yüzölçümlerinin değiştiği belirtildiğinden dava konusu taşınmazın yenileme sonrası oluşan durum üzerinden hesap yapılmış ve yeni ada/parsel numarası üzerinden karar verilmişse de güncel tapu kaydı getirtilmeden eksik inceleme ile hükmün kurulması doğru değildir.
6. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesine karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
Kararda muhdesatın aidiyeti davasının Mahkemesi ve esas numarası belirtilmeden infazda tereddüt uyandıracak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar ... vd. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ... vd. vekilinin temyiz itirazlarının kısmen ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalılar ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.